 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/5759
Karar no: 2000/8600
Tarih: 12.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
- ALACAK DAVASI
- ÇEK KEŞİDE TARİHİ
Karar Özeti: Takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için Mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
İtirazın kaldırılması talebi icra Tetkik Merciince reddedilen alacaklı ancak genel mahkemede dava açabilir.
Şu.bat ayının 30. günü söz konusu olamayacağından, çekteki bu keşide tarihinin Şubat ayının son günü olarak kabulü gerekip, belgenin çek olma özelliğini kaybettirmez. (2004 s. İİK. m. 67/1)
(Y.HGK. 21.6.2000 tarih ve 12-1011/1076 s.)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İİK'nun 67/1. maddesi hükmüne göre takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için merciye müracaat etmek istemeyen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Somut olayda alacaklının itirazın kaldırılması talebi İcra Tetkik Mercii'nce reddedildiğinden ancak genel mahkemede alacak davası açabilir. Mahkemece bu yönler gözetilerek itirazın iptali davasının alacak davası olarak kabul edilip sonuçlandırılması gerekirken itirazın iptali davası olarak hükme bağlanması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.6.2000 tarih, 2000/12-1011-1076 sayılı kararında, tanzim tarihinin 30.2.1997 olarak yazılmış olması halinde bu durumun belgenin bono olma özelliğini ortadan kaldıracağını kabul etmenin aşırı bir şekilcilik olup, hakkın zayiine neden olacağı belirtilmiş ve ayrıca, Şubat ayının 30. günü söz konusu olamaz ise de, tanzim tarihinin bu şekilde gösterilmesi halinde, bunun yanılgıdan kaynaklandığı ve bononun niteliğini etkilemeyeceği düşünülerek, tanzim tarihinin şubat ayının son günü olarak kabulü gerektiği benimsenmiştir. Mahkemece, dava konusu çekin keşide tarihinin 30.2.1999 olarak yazılmış olması nedeniyle çek niteliğinde bulunmadığının kabulü de bu bakımdan isabetli değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.