 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/5571
Karar no: 2000/7900
Tarih: 17.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* İTİRAZIN İPTALİ
* KREDİ SÖZLEŞMESİ
* BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
Karar Özeti: Davacı bankanın alacağının kredi sözleşmesinden kaynaklanıp, varlığı ve miktarının belirlenmesi, uzmanlığı gerektirdiğinden, bu konuda bilirkişi görüşüne başvurularak, hesabın kat'ı İhtarı ile oluşan temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, faizin gider vergisi toplamından ibaret asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizinin belirlenmesi ve kefillerin, kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlan ile sınırlı sorumlulukları saptanarak sonucuna göre karar verilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 275)
(818 s. BK. m. 104/son)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı bankanın alacağının varlığının ve miktarının belirlenmesi, özel ve aynı zamanda teknik bir bilgiyi diğer bir deyişle uzmanlığı gerektirdiğinden HUMK'nun 275. maddesi uyarınca bu konuda bilirkişinin görüşüne başvurulması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece hesabın katı ihtarı ile oluşan temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, faizin gider vergisi toplamından ibaret olan asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizinin belirlenmesi ve keza davalı kefillerin sorumluluklarının kefalet limiti ve varsa kendi temerrütlerinin hukuki sonucu ile sınırlı olacağı gözetilerek, banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılıp, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde ayrıntılı rapor alınması ve BK'nun 104/son maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece banka alacağının oluşumu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan yetersiz araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına (BOZULMASINA), peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17.11.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.