Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E : 2000/14
K : 2000/3252
T : 28.04.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sorumda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Dava konusu kredi kartı üyelik sözleşmesinde davalının imzasının üst bölümünde yer alan "garanti şerhi" içeriğinden tarafların kefaleti değil garanti sözleşmesini amaçladıkları anlaşılmaktadır
Sözleşmede yer alan "müşterek ve müteselsil borçlu" ibareleri sözleşmenin amaçlanan niteliğini değiştirmez. Başka bir deyişle, BK'nun 18/1 .maddesi gereğince değerlendirildiğinde olayımızda aynı yasanın 141 .maddesinde hükme bağlanmış olan müteselsil borçluluk esaslarının uygulanamayacağı da ortadadır.
Bu itibarla, mahkemece, uyuşmazlığın garanti sözleşmesi hükümlerine göre ek alınıp çözümlenmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, para. borçlarında da uygulanabileceği kabul edilen B K nün 110 .maddesinde yer alan "üçüncü kişinin fiilini taahhüt" niteliğindeki garanti sözleşmelerinde kefalette olduğu gibi garanti edenin sorumluluk limitinin gösterilmesi zorunlu değil ise de, garanti sözleşmesi belli bir riski garanti etmelidir. Belirsizliğin garantisi olmaz. Hangi riskin garanti edildiği belirlenmeden "doğmuş ve doğacak her türlü borcun garanti edildiğinden söz etmek garanti sözleşmesiyle bağdaşmaz.
Hal böyle olunca, garanti sözleşmesinin düzenlendiği anda garanti edilen edimin belirlenmemiş olması ya da edimi belirlemeye yarayan koşul ve açıklamaların sözleşmede yer almamış bulunması halinde garanti edenin sorumluluğundan söz edilemez.
Garanti sözleşmesi asıl borç ilişkisinden bağımsız bir nitelik taşımakta ise de, asıl borçluya açılan kredi miktarının belli olduğu kredi sözleşmelerinde garanti eden, sözleşmeyi imzalarken garanti ettiği edimin boyutlarını görmekte ve risk gerçekleştiğinde sorumlu olacağı borç miktarını (tazminle yükümlü olduğu zararı) tahmin edebilmektedir. Bu yüzden başlangıçta gerçek iradeyi yansıtan bir sözleşme mevcut olup kredi borcu miktarının ve ferilerinin garanti kapsamında kaldığı açıktır. Ancak, süreli olmayan garanti sözleşmelerinde asıl borçlunun kredi limitinin yükseltilmesi halinde garanti verenin başlangıçtaki kredi borcuna yönelik iradesinin sonradan yükseltilen limiti de kayıtsız şartsız kapsamına aldığı söylenemez.
Garanti verenin, sonradan yapılan limit artanlarından sorumlu tutulabilmesi için sözleşme koşullarındaki bu değişikliklerin garanti verene bildirilmesi ve onun da buna ses çıkarmamış olması gerekir. Garanti verenin muvafakati olmadan akdi ilişkideki koşulların borçlu aleyhine ağırlaştırılması veya borçlunun yeni birtakım yükümlülükler üstlenmesi garanti kapsamı dışında kalır. Zira, BK'nun 44/1. maddesi hükmü ve iyiniyet kuralları karşısında, garanti alan (banka) kendi kusurlu davranışlarıyla borcun artmasına ve rizikonun gerçekleşmesine sebebiyet vermiş olacağından böyle bir durumda garanti edenin artan borçtan sorumlu tutulması düşünülemez.
Mahkemece, bu açıklamalar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi dava itirazın iptali davası olup, takip tarihindeki borç durumu esas alınarak itirazın iptaline ve takibin devamına dair karar verilmesi gerektiği halde, bilirkişi raporunda yer alan inceleme tarihindeki borç ıraktan esas alınarak hüküm kurulmuş olması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin haran istek halinde iadesine, 28.4.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY DÜŞÜNCESİ
Banka ile asıl borçlu arasında, düzenlenen kredi kartı sözleşmesinin aynı zamanda davalı yönünden de garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunda ve garanti sözleşmesinin tanımında çoğunluk görüşüne aynen katılıyorum.
Ancak, sayın çoğunluğun "...garanti sözleşmesinin yapıldığı tarihteki kredi koşullan dikkate alınmak suretiyle garanti veren davalıların sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği..." yolundaki gerekçesine katılmıyorum. Şöyleki;
Taraflar arasındaki sözleşmede garanti edilen belirli risk kredi kartı ile yapılacak harcamalar ve çekilecek nakdi avanslardır. Garanti sözleşmelerinde garanti edilen risk sınırının önceden belirlenmesi de zorunlu şart değildir. Sözleşmede yer alan doğmuş ve doğacak borç sözcükleri kredi kartı ile yapılacak borcu kastetmektedir. Kaldı ki sözleşmede limit aşımı halinde garanti verenin sorumlu olacağım hükme bağlamıştır. Garanti sözleşmelerinde riskin önceden sınırın parasal olarak belirlenmesinin gerekli olduğunun, kabul etmek sözleşmenin kefelet olduğu sonucunu doğurur. Bu halde taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesinin bir garanti sözleşmesi olmayıp kefalet olduğunun kabul gerekir. Oysa sözleşmenin garanti niteliğinde olduğunda ittifak vardır.
O halde, az yukarıda açıklanan nedenlerle kredi kartı kullanımından doğan tüm borçtan asıl borçlu ile garanti verenin sorumlu olduğunun kabulüne dair yerel mahkeme kararının ONANMASI, gerektiği düşüncesindeyim. 28.4.2000
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini