Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E : 1999/6607
K : 1999/7599
T : 13.12.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin 1987 yıllarında aynı işyerinde çalıştıklarını ve taksitli alışverişte kullanılmak üzere boş olarak düzenledikleri bonoları masalarının üzerinde unuttuklarını ve bunların kaybolduğunu, aradan üç yıl geçtikten sonra davalının aleyhlerine iki adet bono ile takip yaptığını ve daha sonra da üç bonoyu ve 300.000.000-TL tutarında bir senedin takibe koyduğunu, bononun düzenlendiği tarihte davalının kendilerine bu kadar borç para vermesinin mümkün olmadığını ayrıca bonoda yedi yıl vade öngörülmesinin hayatın olağan akışına uymadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, iddianın asılsız olduğunu ve ağır cezada aynı iddia ile açılan davada beraat ettiklerini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini, bononun davacıya verilen borç para karşılığı alındığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu bononun tanzim tarihi ile vade tarihi arasında uzun süre olduğu ve tanzim tarihinde davalının bu kadar büyük meblağı borç olarak vermesine maddi imkanının el vermeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.nun 293.maddesi uyarınca senede bayii olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin yine ayrı nitelikteki belgeler ile kanıtlanması gerekir. Somut olayda davacı, bono'nun masasından kaybolduğunu ve çalınma yolu ile davalıya geçtiğini iddia etmiş, aynı iddia ile başka bonolar hakkında açtığı menfi tesbit davaları reddolunmuş ve ceza davasından da davalı beraat etmiştir. Bu durumda mahkemece iddianın usulüne uygun deliller ile kanıtlanamamış olduğu gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine 13.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini