 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E : 1999/4793
K : 1999/7676
T : 14.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün suresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davacı ile dava dışı Lokman usta arasında düzenlenen kredi kartı sözleşmesini davalıların garanti eden sıfatıyla imzaladıklarını, ihtarnameyle borcun ödenmesinin istenmiş olmasına rağmen ödenmediğini ve girişilen takibe de itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Halit Y... vekili cevabında, müvekkilinin kefalet limitinin 100.000.000-TL olduğunu, davacının kendi kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddiyle %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı Munise Ö... cevap vermemiş duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre, kredi hesabının 25.2.1997 tarihinde kat edildiği, davalı borçlular Halit'in 8.3.1997 tarihinde Munise'nın ise 10.3.1997 tarihinde temerrüde düştükleri davalıların icra takibine karşı 100.000.000-TL nin üzerindeki borca itiraz ettikleri, söyleşmeyi garanti eden sılacıyla imzaladıkları ve borcun tümünden sorumlu oldukları gerekçesiyle itiraz edilmeyen 100.000.000.-TL ' lık kısım yönünden davanın reddine, davalıların takip dosyasına yaptıkları itirazlarının iptaliyle toplam 875.446.486.-TL.lık alacağın tahsilini teminen ve asıl alacak olan 627.473.184.-TL.ye takip tarihinden itibaren %135 faiz ve %5 BSMV yürütülmek ve takipten sonraki ödemeler icraca nazara alınmak suretiyle takibin devamına, kabul edilen 775.446.486.-TL üzerinden %40 oranındaki 310.178.594.- tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Garanti sözleşmesi BK.nun 110.maddesinde düzenlenmiş olan 3.şahsın fiilini taahhüt niteliğinde olup kefalet sözleşmesi niteliğinde bulunmadığından garanti verenin sorumluluk limitinin gösterilmesi zorunlu değil ise de, garanti sözleşmesi belli bir riski garanti etmelidir.
Garanti sözleşmesi ile garanti edilen risk kredi sözleşmesinin tarafları arasındaki asıl ilişkiden tamamen bağımsız olmakla birlikte riski, garanti sözleşmesinde atıf yapılan sözleşme belirlenmektedir. Hangi riskin garanti edildiği belli edilmeden, örneğin her türlü borç ilişkisinden doğmuş ve doğacak tüm alacakların garanti edilmesi garanti sözleşmesi ile bağdaşmaz. Öte yandan garanti verenin muvafakati olmadan esas akdi ilişkideki koşulların borçlu aleyhine ağırlaştırılması veya borçlunun yeni yükümlülükler üstlenmesi garanti edilen riskin kapsamı dışında kalır.
Bu durumda mahkemece, garanti sözleşmesinin yapıldığı tarihteki kredi koşulları dikkate alınmak suretiyle garanti veren davalıların sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 14.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.