 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E: 1999/4701
K: 1999/7331
T: 2.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2499/m.30, 31, 32, 33, 34
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av.H.Hüsnü G... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı vekili, dava dışı Orbay Sabri T.'nın Yön Menkul Kıymetler Ltd.Şti. isimli acenta kurduğunu açıklayarak çalışmalara başladığını, açılışa davalı bankanın yatırım uzmanı Ayşe T. isimli şahsın katılarak borsanın işleyişi hakkında bilgi verdiğini, acentanın hergün dört saat boyunca davalı banka ile telefon bağlantısı kurup İMKB'daki seansları dinlettiğini, davalı banka uzmanının gelmesi ve davalı şirketle hergün sağlanan telefon bağlantısının davalı bankaya güven duyulmasını sağladığını, bu nedenle Yön Menkul Kıymetler Ltd.Şti. sahibi Orbay Sabri T'ya hisse senedi almak için para verildiğini, bu şahsın tüm hisse senetlerini satarak yurt dışına kaçtığını, müvekkilinin parasını ve hisse senetlerini alamadığını, izinsiz acenta olarak çalışan Yön Menkul Kıymetler Ltd.Şti'nin faaliyetine bilerek göz yuman davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek hisse senetlerinin aynen ödenmesine, mümkün olmazsa bedelinin reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, Orbay Sabri T. ve Yön Ltd.Şti'nin müvekkili bankanın acentası olmadığını, davacının Orbay Sabri T.'nın beyanına dayanarak bankanın acentası olduğuna inanmasında müvekkilinin kusuru bulunmadığını, bankaların acentalarla değil şubelerle işlem yaptığını, mevzuatın imkan tanımadığı bir nedene dayanarak dava açılamayacağını, davacının kendisini dolandıran kişiden zararını isteyebileceği, müvekkili banka kayıtlarında davacının müşteri hesabı yer almadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre 1.3.1995 tarihinde yürürlüğe giren seri V 19 Nolu Tebliğin 2.maddesinde, tebliğ hükümlerinin bankalar içinde geçerli olduğunun belirtildiği, 26.maddede, aracı kurumların sermaye piyasası faaliyeti ile ilgili olarak hesap ilişkisi içine girdikleri kişi ve kurumlar hakkında gerekli araştırmayı yapmak, bu kişi ve kurumların birden fazla kişi adına veya temsilci sıfatıyla işlemde bulunduğunun öğrenilmesi halinde komisyon tahsil edip etmediğini, irtibat bürosu, acenta, şube veya aracı kurumlar için öngörülmüş bulunan mekan, teknik donanım, personel ve benzeri organizasyon sağlayıp sağlamadığını tesbit etmek zorunda olduğunun hükme bağlandığı, aracı kurumun bu hallerin varlığı halinde hesap ilişkisini keserek Sermaye Piyasası Kurulu'na ( SPK ) bildirimde bulunması ya da bu kişi veya kurumla acentalık sözleşmesi düzenleyerek SPK'na başvurmasının zorunlu olduğu, bu hükme aykırı davranılması halinde sözkonusu kişi veya kurumun acenta kabul edilerek bu işlemlerden doğan hürtürlü hukuki ve ceza-i sorumluluğun aracı kuruma ait bulunduğu, bu hükmün bankalar için de uygulanacağı, davalı bankanın Orbay Sabri T. ve Yön Menkul Kıymetler Ltd.Şti. faaliyetlerini takipte gerekli özeni göstermediği, aracı kuruluş olarak ve istihdam eden sıfatı ile davacıya verilen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Aracılık faaliyetleri ve aracı kuruluşlara ilişkin esasları düzenleyen Seri V-19 nolu Tebliğin 26.maddesinde "aracı kurumların, icra ettikleri sermaye piyasası faaliyetleri ile ilgili olarak hesap ilişkisi içine girdikleri kişi ve kurumlar hakkında gerekli araştırmaları yapmak, bu kişi ve kurumların birden fazla kişi adına veya temsilci sıfatıyla işlemde bulunduklarının öğrenilmesi halinde, bu işlemlere bağlı olarak komisyon tahsil edip etmediklerini, irtibat bürosu, acenta şube veya aracı kurumlar için öngörülmüş bulunan mekan, teknik donanım, personel ve benzeri organizasyonu sağlayıp sağlamadıklarını, alındı veya ödendi belgesi, menkul kıymet giriş ve çıkış fişi, müşteri emri formu ve benzeri mahiyette belgeler düzenleyip düzenlemediklerini" tespit etmek zorunda olduğunu, sayılan hallerin varlığı halinde, aracı kurumun bu kişi veya kurumla hesap ilişkisini sona erdirerek Sermaye Piyasası Kurulu'na bildirimde bulunması ya da bu kişi veya kurumla acentalık sözleşmesi düzenleyerek SPK'na başvurmasının zorunlu bulunduğunu, hesap ilişkisinin sona erdirilmemesi veya acentalık için SPK'na başvurulmaması halinde, söz konusu kişi veya kurumun aracı kurumun acentası addolunarak bu işlemlerden doğan her türlü hukuki ve ceza-i sorumluluğun aracı kuruma ait olduğu hükme bağlanmıştır.
Orbay Sabri T. Yön Menkul Kıymetler adı altında davalı bankanın acentası gibi işlem yaptığı toplanan delillerle sabittir. Davalı banka davacının acenta gibi hareket ettiğini bilmediğini savunmuştur. Oysa davalı bankanın yatırım uzmanı Ayşe T.'in acentanın açılışına katılıp bilgi verdiği, daha sonra da Yön Menkul Kıymetlere geldiği, hisse senetlerinin alınıp satılmasında doğrudan bağlantı kurulduğu ve Orbay Sabri T.'nın davalı şirket nezdinde ki işlem hacmi gözetildiğinde Orbay Sabri T.'nın davalı bankanın acentası gibi hareket ettiği ve bankanın da bu durumu bildiği anlaşılmaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu'nun düzenlediği denetleme raporu ve tanık beyanları da Orbay Sabri T.'nın Seri V 19 Nolu Tebliğin 26.maddesinde belirtilen acenta gibi hareket etme olgusunu doğrulamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilerek gerekli özeni göstermeyen davalı bankanın, Orbay Sabri T.'nın yaptığı işlemlerden dolayı sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, 2.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.