 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/3599
Karar No : 1998/4770
Tarih : 8.7.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Tararlar arasındaki tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilinin temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup, düşünüldü.
Davacı vekili, davalı şirkete kömür satan müvekkilinin 4.708.513 Dolar alacağı doğduğunu, bu alacağın 1.442.261.48 Dolar'lık kısmının ödenmediğini, sözleşmenin 9.maddesi uyarınca 26.12.1995 tarihinde Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası nezdindeki Uluslar arası Ticari Uyuşmazlıklar Mahkemesine müracaat eden müvekkilinin alacağının karara bağlandığını, bu kararın Türkiye'de uygulanabilmesi için tenfizi gerektiğini ileri sürerek 29.10.1994 tarihli ve 441/1995 sayılı kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki 8.2.1992 tarihli ana sözleşme ile Stocholm Ticaret Odası Tahkim Kurumunun hakem olarak seçildiği sözleşmede yapılan 11.9.1992 tarihli değişiklikle Moskova Ticaret ve Sanayi Odası Tahkim Mahkemesinin hakem olarak tayin edildiği terditli olarak hakem seçimine ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğu tenfizi istenen kararın kesinleşmiş bir örneğinin ibraz edilmediği ek sözleşmedeki tahkim heyetini seçme hakkının iddia sahibine ait olduğuna ilişkin hükmün Türk Kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki 8.2.1992 tarihli sözleşmenin 9.maddesinde bu sözleşmeden veya bu sözleşme ile ilgili olarak doğabilecek anlaşmazlıkların taraflarca dostça çözümleneceği, bunun imkansız olması halinde tararların konuyu normal mahkemelere müracaat etmeden İsveç'deki Stockolm Ticaret odasının Tahkim Kurumuna götürecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin anılan maddesine 11.9.1992 tarihinde yapılan ilave ile "sözleşmeden doğan herhangi anlaşmazlık veya iddianın aynı zamanda Rusya'da Moskova Ticaret ve Sanayi Odasında Rus Malzeme Yasası ve Kurallarına göre Uluslararası Tahkim Mahkemesi tararından çözümleneceği, tahkim heyetini seçme hakkının iddia sahibine ait olduğu"hükme bağlanmıştır. Görüldüğü gibi taraflar sözleşmenin 9.maddesine yapılan ilave ile Stockholm Ticaret Odasının Tahkim Kurumu yanında Moskova sanayi ve Ticaret Odası nezdindeki Uluslararası Tahkim Mahkemesini de yetkili kılmıştır. Tarafların ortak iradesi uyuşmazlığın hakem'de çözümlenmesi yönünde olduğundan ve bu şekilde tahkim heyetinin seçimine engel yasal bir düzenleme bulunmadığından, terditli hakem seçiminin geçersiz olduğuna ilişkin mahkeme gerekçesi isabetli değildir.
Ek sözleşmede tahkim heyetini seçme hakkının iddia sahibine ait olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu düzenlemenin Türk Kamu düzenine aykırı olduğu kabul edilmiştir. Tahkim sözleşmesinde veya bir sözleşmede yer alan tahkim şartında taraflardan sadece birine hakem Heyetini seçme hakkının tanınması halinde taraflardan biri lehine yargılamada üstünlük sağlanmış olacağından böyle tahkim sözleşmesi veya tahkim şartı geçerli değildir. Oysa somut: olayda hakemleri seçme hakkı iddia edene yanı her iki tarafa da tanınmıştır. Böyle bir tahkim şartı ile davacı satıcı firma yargılama bakımından üstün bir duruma getirilmemiştir. Bu nedenle ek sözleşmedeki hakem seçimine ilişkin hükmün kamu düzenine aykırı olduğu kabul edilemez.
Milletlerarası özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında 2675 sayılı kanunun 45/i maddesine hakem kararının tabi olduğu veya verildiği yer hukuk hükümlerine göre kesinleşmemiş yahut icra kabiliyeti kazanmamış olması halinde yabancı hakem kararının tenfizi isteminin reddedileceği hükme bağlanmıştır. Davacı şirketin mukim bulunduğu Rusya ile Türkiye'nin de imzaladığı 1958 tarihli New York Sözleşmesinin V/e maddesinde yabancı hakem kararının tenfizi için vacibürriaye (bağlayıcı) olması gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki 8.2.1992 tarihli sözleşmesinin 9.maddesinde tahkim kurulunun verdiği kararın nihai olduğu, her iki tarafı da bağladığı hükme bağlanmıştır. Rusya federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası nezdindeki Ticari Uyuşmazlıklar Mahkemesi ile ilgili düzenlemenin 44. maddesinde hakem heyeti kararlarının tahkim kararında belirtileri sure içinde gönüllü olarak uygulanacağı, eğer hükümce hiçbir süre öngörülmemişse bu kararın derhal uygulanacağı belirtilmiştir. Görüldüğü gibi Ticari Uyuşmazlık Mahkemesince verilen karar, bağlayıcıdır. New York Sözleşmesinin V/e maddesinde hakem kararının bağlayıcı olması yeterli görüldüğünden mahkemenin kesinleşmiş hakem kararı ibraz edilmediği gerekçesiyle tenfiz talebini reddetmesi de isabetsizdir.
Mahkemece bu yönler gözetilerek koşulları mevcut olan tenfiz talebinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.7.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.