 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1486
Karar No : 1998/2835
Tarih : 27.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
KREDİ SÖZLEŞMESİ
MUACCELİYET İHBARNAMESİ
TEMERRÜT
İNKAR TAZMİNATI
KARAR ÖZETİ: Kredi sözleşmesinde geri ödeme miktar ve tarihleri gösterilmiş olup da bunlardan zamanında ödenmeyen miktarlar bulunması halinde, sözleşme feshedilip bütün krediler muacceliyet ihbarnamesi gönderilerek muaccel kılınabilir.
Borcun yerine getirileceği günün birlikte kararlaştırılmış olması durumunda bu günün bitiminde borçlu temerrüde düşer. Ayrıca bir süre verilmesine ve ihtara gerek kalmaz.
Davalı borçlununitirazında haksız olduğunun saptanmasına ve borcun likid (hesap edilebilir) bulunmasına göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi yenindedir.
(818 s. BK.m. 10l/2)
(2004 s.İİK.m.67/2)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, Bakanlar Kurulu Kararına göre davalı Süleyman'ın borçlu, diğer davalıların müteselsil kefil oldukları kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi borcunun ödenmediğini, aleyhlerine geçilen icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Süleyman, kendisinin ve kefillerin muaccel borçları olmadığını, Bakanlar Kurulu Kararına göre, açılan kredinin iki yıl sonra geri istenebileceğini, 30.10.1994 günü bir yıllık faiz tutarı 140.895.000 TL.yi davacı bankaya yatırdığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve vaki ödeme düşüldükten sonra, 398.448.354. TL. üzerinden takibin devamına, %40 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında bağıtlanan Tarımsal Kredi Sözleşmesinin özel hükümler başlıklı 21. maddesinde; bu kredi sözleşmesine dayalı kullandırılan krediler-de, geri ödeme tarihleri ve miktarlarının sözleşmede gösterilmesi halinde , paraların hizalarında yazılı tarihlerde bankaya yatırılacağı, ödeme tarihlerinde ödenmeyen miktarlar olduğu takdirde, bankanın sözleşmeyi feshedip sözleşmeye dayalı kullandırılan bütün kredileri muaccel kılabileceği öngörülmüştür.
Sözleşmede belirlenen 31.8.1996 gününde yatırılması gereken ödemesiz dönem faizi 21.10.1996 gününe dek yatırılmadığının saptanması üzerine cari hesabın 21.10.1996 gününde 1.9.1996 valör tarihi itibariyle kat edildiğini bildiren "muacceliyet ihbarnamesi" borçlu ve kefillere gönderilmiştir.
BK.nun 101/2. maddesinde açıklandığı üzere borcun yerine getirileceği günün birlikte kararlaştırılmış olması durumunda bu günün bitiminde borçlu temerrüde düşer. Artık borçluya belirlenen alacağın ödenmesi için ayrıca bir süre verilmesine ve buna yönelik bir ihtara gerek kalmamaktadır. Alacaklı her an talep hakkına sahip bulunmaktadır.
Bu nedenle; davacı bankanın hesabı keserek alacağın tahsiline ilişkin icra takibine başlamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ayrıca davacı bankaca davalılar hakkında yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı borçlunun itirazında haksız olduğunun saptanmasına ve banka alacağının davalı yanca hesap edilebilir (likit) bir alacak olması nedeniyle İİK.nun 67/2. maddesi hükmü doğrultusunda icra inkar ödencesi hükmedilmesi de yerindedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının (ONANMASINA), 27.4.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.