 |
T.C.
YAR G 1 TAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/6553
Karar No : 1997/9045
Tarih : 30.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İFLAS DAVASI
DOĞRUDAN İFLAS TALEBİ
KARAR ÖZETİ: Doğrudan iflas talebinde bulunurken, daha önce iflas yoluyla takipte bulunmak gerekmez.
Alacaklının ileri sürdüğü hususlar, İİK nun 177. maddesine göre değerlendirilip, ibraz edilen deliller dikkate alınarak doğrudan iflas koşulunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
(2004 s. İİK. m. 177)
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, davalının borcuna karşılık verdiği 5.500.000.000. TL.'lık çekin karşılıksız çıktığını, yapılan takipte haczi kabil malı bulunamadığını, alacaklılara zarar vermek amacıyla mal varlığını elden çıkardığını ileri sürerek davalının doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı tarafça ileri sürülen hususların iflas davasına konu olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, borçlu şirket hakkında iflas yoluyla takip yapılmadan iflasının istenemeyeceği gerekçesiyle-davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığını, davalının haczi kabil malı bulunamadığını, fabrikanın muvazaalı olarak başka bir firmaya devredildiğini, davalının alacaklılara zarar vermek amacıyla şirketin mal varlığını elden çıkarttığını ileri sürerek iflasına karar verilmesini istemiştir. Bu talep doğrudan iflas talebi olup, İİK.nun 177. maddesinde düzenlenmiştir. Doğrudan iflas talebinde bulunurken daha önce iflas yoluyla takipte bulunmak gerekmez. Mahkemenin gerekçesi bu nedenle yerinde değildir. Davacının ileri sürdüğü hususlar İİK.nun 177. maddesinin 1. fıkrasına göre değerlendirilip bu konuda ibraz edilen deliller de dikkate alınarak doğrudan iflas koşulunun bulunup bulunmadığı araştırılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 30.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.