 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1842
Karar No : 1997/4976
Tarih : 15.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya inceledi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 15.9.1992 tarihli sözleşme gereğince yarışma programı hazırlayan müvekkiline program bedelini sözleşmenin 6. maddesinde öngörülen tarihlerde ödenmediğini, 11.5.1994 tarihli ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine yapılan iflas yoluyla takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, davalının iflasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, aynı konuda İstanbul 9. Ticaret Mahkemesinde iflas davası açıldığını, ve davanın derdest olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının depo emri gereğini yerine getirerek 863.824.000.- TL.'yı süresi içinde depo ettiği, bu şekilde davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı iflas yoluyla takibinde 1.180.000.000. TL.'nın tahsilini talep etmiş, itiraz üzerine açılan iflas davasının 12.6.1996 tarihli celsesinde bilirkişi raporu ile saptanan 680.958.623.-TL.'nın depo edilmesini istemiştir. Davacı şirkete ait defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının 680.958.623 TL. alacağı bulunduğu saptanmıştır. Saptanan bu alacağa uygulanan faiz ve diğer delillerle birlikte bulunan meblağ üzerinden depo emri çıkarılmış depo emrinde yazılı borç davalı tarafından ödenerek iflas davası konusuz kalmıştır.
Davacı şirkete ait defter kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu saptanan 680.958.613.-TL. alacak davacı tarafından benimsenerek bu miktar üzerinden depo emir çıkarılması takip edildiğinden artık davacının fazlaya ilişkin bir hakkının bulunduğu kabul edilemez.
Mahkemece bu yönün gözden kaçırılması isabetsiz ise de yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddiyle hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "borç depo edildiğinden davanın reddine" sözcüklerinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle (ONANMASINA) oybirliğiyle karar verildi.