 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/9644
Karar No : 1997/6212
Tarih : 16.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya aralarında imzalanan sigorta irtibat bürosu sözleşmesi uyarınca 100.000.000 TL.lık teminat senedi verildiğini daha sonra aralarındaki irtibat sözleşmesinin sona ermesine rağmen davalının adı geçen teminat senedine dayanarak takibe geçtiğini belirterek müvekkilinin senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve %40 tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin teminat senedi olmadığını belirterek davanın subuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine ve %40 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, sigorta irtibat bürosu sözleşmesi ve sigorta irtibat bürosu ilişkisini düzenleyen 6.9.1993 tarihli sözleşme nüshaları altındaki yazı ve imzaların davalıya ait olmadığı konusunda çekişme bulunmamaktadır. Davalı vekili imzaların müvekkiline ait olmadığını savunmuş ancak kime ait olduğu konusunda beyanda bulunmamış davacı vekili ise yazı ve imzaların davalının yanında müdür olarak çalışan Ziya D...'e ait olduğunu iddia etmiştir. Uzman bilirkişi Talat Y... 29.3.1996 tarihli raporunda sözleşmeler altındaki yazı ve imzaların davalıya ait olmadığı ancak aynı el mahsulü olduğu yönünde görüş bildirmiş davalı vekili de bu görüşü benimsemiştir. Mahkemece davacı vekilinin sözleşmeler altındaki yazı ve imzalar konusundaki beyanı üzerinde yeterince durulmamıştır. Davalı vekilinin adı geçen sözleşmeler altındaki yazı ve imzaların kime ait olduğu konusunda beyanı alınarak beyanının yetersizliği halinde yazı ve imzaların Ziya D...'e ait olup olmadığı ve ne sıfatla imzaladığı konusunda davalı isticvap edilerek Sanayi ve Ticaret Odasından ve Halk Sigorta TAŞ'dan davalının sigorta acentesi olduğu dönemde Ziya D... vekil tayin etmek veya temsil yetkisi vermek suretiyle istihdam edip etmediğinin yeniden sorularak, davacıya da bu yöne ilişkin delillerini bildirme imkanı verilerek ve özellikle Ankara C.Başsavcılığının 1995/48471 sayılı hazırlık dosyası da getirtilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme sonucu yazıl şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine 16.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.