 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/8797
Karar No : 1997/279
Tarih : 23.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6183/m.69
2918/m.20
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinin dördüncü sırasında davalı vergi dairesine pay ayrıldığını, vergi dairesinin araç üzerinde fiili haczi bulunmaması nedeniyle pay ayrılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vergi dairesi vekili; müvekkili İdare tarafından yapılan haczin, 6183 sayılı Yasa hükümlerine uygun ve geçerli olduğunu belirterek, şikayetin reddini istemiştir.
Mercii hakimliğince, davalı vergi dairesinin satışa konu araç üzerinde fiili haczi bulunmaması nedeniyle pay ayrılamayacağı gerekçesiyle, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vergi dairesi vekilince temyiz edilmiştir.
Satışa ve bedeli paylaşıma konu mal kara taşıt aracı olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun 20/d maddesi hükmünce satış ve devri noterlerce düzenlenecek resmi senede dayanmadıkça hukuken geçersiz sayılmış ve aynı maddenin ( e ) bendine göre, resmi senetle yapılacak satışların bir ay içinde sicil kaydına intikal ettirilmemesi cezai müeyyideye bağlanmıştır. Görülüyor ki yasa, kamu yararı yönünden kara taşıt araçlarının Devletin denetiminde satışını ve sicil kayıtlarının tutulmasını sağlamış olmakla, araçların sicil kaydına mülkiyet değeri vermiştir. Bu durumda, kara taşıt araçlarının sicil kaydına konulan haczin, mülkiyet tasarrufunu kısıtlaması yönünden hukuken geçerli bir elkoyma ve haciz olarak kabulü gerektiğinden diğer koşullarının da bulunması halinde kaydi haczin sıra cetveline alınması gerekir. Satışa ve bedeli paylaşıma konu araç üzerindeki hacizler kamu idarelerine ait olup, kamu idareleri arasındaki hacze iştirak konusu 6183 sayılı Yasanın 69. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre, her kamu idaresi tarafından yapılan hacze, kamu alacağı için bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartıyla haczedilen mallardan herhangi bir paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. Hacze iştirak halinde ise, hacizli malın satış bedelinden ilk önce haczi yapan Dairenin alacağı tahsil olunur, artanı, hacze iştirak tarihi sırası ile diğer kamu idarelerine ödenir. Somut olayda İcra Müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinde yukarıdaki ilkeler gözetilerek, 6183 sayılı Yasanın 69. maddesine uygun düzenlendiğinden şikayetin reddi gerekirdi. Merci Hakimliğince davalı vergi dairesinin araç üzerinde fiili haczi bulunmadığından bahisle şikayetin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 23.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.