 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/8477
K. 1997/3196
T. 27.3.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ALACAK
AYIPLI MAL
YETKİ
KARAR ÖZETİ: Ayıp nedeniyle iade edilen malların önceden ödenen bedelinin tahsiline ilişkin davada; uyuşmazlık, bir miktar para borcuna ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 10. maddesi ve BK.nun 73. maddesi uyarınca davacı alacaklının ikametgahı mahkemeleri yetkilidir.
(1086 s. HUMK. m. 10)
(818 s. BK. m.73)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 31.1.1995 tarihli sözleşmeye göre davalının 586.000 kg. Granola, 9000 kg. İlana, 3250 kg. Sandra türü tohumluk patatesi Mersin Limanında teslim etmeyi üstlendiğini, satış bedelinin akreditif açılmak suretiyle ödendiğini, davalı tarafından gönderilen patateslerin 12.3.1995 tarihinde Mersin Limanına geldiğini, Mersin Zirai Karantina Müdürlüğü'nce yapılan kontrolde 586 ton Gronola patateslerde PS bakteriyel hastalığı saptandığını, bu nedenle Türkiye'ye girişine izin verilmediğini, diğer patateslerde hastalığa rastlanmadığından teslim alındığını, davalının iade edilen patatesler de hastalık bulunmadığını, 259.76.40 DM. bedelle başkalarına satıldığını bildirerek 249.660.90 DM. gönderdiğini, müvekkiline 412.426 DM. daha ödemesi gerektiğini ileri sürerek bu miktarın yasal faiziyle birlikte aynen, mümkün olmaması halinde fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesine karar verilmesini talep ve daha etmiştir.
Davalı vekili cevabında, sözleşmenin Ankara'da imzalandığını, müvekkilinin ticari ikametgahının Almanya'nın Hamburg şehri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, patateslerin C+F olarak satıldığını, Mersin Limanının teslim yeri değil, Varma Limanı olduğunu, bu satış şeklinde satıcının malı yükleme limanında gemiye yüklenmesinden sonra malın alıcıya teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, bu andan sonra malda meydana gelecek her türlü hasar ve tüm rizikoların alıcı tarafa geçtiğini, tohumların daha sonra Almanya ve Fransa'da Devlet Enstitülerinde yaptırılan testlerde hastalık bulunmadığının saptandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konu patateslerin Sözleşmenin 10. maddesi uyarınca T.C. Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca istenen tüm sıhhi şartları taşıyacağı, sözleşmede belirtilen hastalık ve mikroptan arındırılmış olması gerektiği,
Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu gereğince yapılan kontrolde patateslerde Türkiye'ye ithali engelleyen P.S. hastalığının tespit edildiği, sözleşme ve 6968 sayılı Kanunun 10. maddesine göre Türkiye'de yapılan incelemeye itibar edilmesi gerektiği, ayıplı malların davalı tarafça geri alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde satışa konu malların fiyatı C+F Mersin Limanı olarak belirlenmiş, malların T.C. Ziraat ve Köy işleri Bakanlığının Fito-Saniter şartlarına uygun olacağı belirtilmiştir. Gönderilen mallardan Gronala tipi patates tohumlarının ayıplı olduğu Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü raporu ve İçel Karantina Müdürlüğü'nün 22.3.1995 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu nedenle, iade edilen malların önceden ödenen bedelinin davacıya iade edilmesi gerekir. Davacının bu bedelin tahsilini talep ettiğine göre; uyuşmazlık bir miktar para borcuna ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 10 ve BK. nun 73. maddesi uyarınca davacı alacaklının ikamet ettiği Ankara Mahkemeleri yetkilidir. Mahkemece; yetki itirazının reddine, sözleşme uyarınca ayıplı malın iade edilmeyen bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (ONANMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 9.000.000. TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.3.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.