 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/8116
K. 1996/11491
T. 19.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YABANCI PARA ALACAĞI
TÜRK PARASINA ÇEVİRME
UYGULANACAK DÖVİZ KURU
KARAR ÖZETİ : Taraflar arasında düzenlenen protokolde, temerrüt halinde hangi kur'un uygulanacağı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Banka ile müşteri arasında yapılacak anlaşma, iç ilişki bakımından tarafları bağlarsa da iflas, müfliste alacağı bulunan tüm alacaklıları ilgilendiren kollektif bir tasfiye şekli olduğundan, uygulanacak döviz kuru konusunda iflas hukukunun alacaklılar arasında eşitliği öngören ilkesinin göz önünde tutulması gerekir. Bu nedenle iflasta yabancı para alacağına uygulanacak döviz kur'u tüm alacaklılar için aynı olmalıdır. Mahkemece kabul edilen Merkez Bankası döviz satış kur'unun esas alınması, alacaklılar arasında eşitlik sağlayacaktır.
(818 s. BK. m. 83)
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Taraflar arasında düzenlenen 19.4.1991 tarihli protokolün 2. maddesine göre, davacı bankanın 30.9.1990 tarihi itibariyle alacağı 2.320.512 DM. ve 1.485.083 Dolar olarak belirlenmiştir. Protokolün 2/5. maddesinde, protokol hükümlerine uyulmaması halinde davacı banka alacağına 30.9.1990 tarihinden itibaren % 15 faiz, fon ve gider vergisi hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Bilirkişi tarafından 30.9.1990 tarihinden iflas tarihine kadar % 15 faiz ve % 5 gider vergisi hesaplanarak davacı bankanın alacağı saptanmış ve bu tarihteki Merkez Bankası döviz satış kur'undan Türk Lirası'na çevrilerek masaya kaydı gereken alacak saptanmış, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. 29.4.1991 tarihli protokolün 2/4. maddesinde ana para ve faiz ödemelerinin ait oldukları döviz cinsinden yapılabileceği gibi, bu ödemelerin vade tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kur'u üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak da ödeneceği düzenlenmiş, ancak anılan hükümde temerrüt halinde hangi kur'un uygulanacağı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Banka ile müşteri arasında yapılacak anlaşma iç ilişki bakımından tarafları bağlarsa da iflas, müfliste alacağı bulunan tüm alacaklıları ilgilendiren kollektif bir tasfiye şekli olduğundan uygulanacak döviz kur'u konusunda iflas hukukunun alacaklılar arasında eşitliği öngören ilkesinin göz önünde tutulması gerekir. Bu nedenle iflasta yabancı para alacağına uygulanacak döviz kur'unun tüm alacaklılar için aynı olması gerekir. Mahkemece kabul edilen Merkez Bankası döviz satış kur'unun esas alınması, alacaklılar arasında eşitlik sağlayacaktır. Doktrinde de yabancı paranın Merkez Bankası efektif satış kur'u üzerinden Türk Lirası'na çevrilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Doç. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukunda Yabancı Para Alacaklarının Tahsili, Ankara 1994, S: 144). Mahkemece bu ilke doğrultusunda hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı ve davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (ONANMASINA), 19.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.