 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/7342
K. 1997/4267
T. 29.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MENFİ TESBİT DAVASI
DAVADAN FERAGAT VE KABUL USULÜ
KARAR ÖZETİ : Feragat ve kabul, bu yöndeki dilekçenin mutlaka ilgilisi tarafından mahkemeye ulaştırılması veya yargılama sırasında sözlü olarak ifade edilmesi suretiyle gerçekleşir.
(2004 s. İİK. m. 72)
(1086 s. HUMK. m. 93)
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait likit kostikin davalının depolama tesislerine depolandığını, depolama ücreti olarak müvekkili tarafından keşide olunan 20.10.1995 tarih ve 979.594.150 TL. bedelli çekten dolayı 732.499.150 TL. tutarındaki kısım için borçlu bulunmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 93. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği öngörülmüş ve maddede yapılan değişikle feragat ve kabulün sonuç doğurması karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığından söz konusu dilekçenin karşı tarafa tebliğ zorunluluğu madde metninden çıkarılmıştır. Ancak dilekçe ile yapılacak feragat ve kabule ilişkin beyanı mutlaka mahkemeye ilgilisi tarafından ulaştırılmak suretiyle gerçekleşeceğinden kuşku duyulmamak gerekir. Somut olayda davadan feragata ilişkin dilekçenin davacı vekili tarafından mahkemeye sunulmadığı, diğer bir ifade ile anılan hükme uygun şekilde davadan feragata ilişkin irade beyanının mahkemeye ulaşmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda geçerli bir feragattan söz edilemeyeceğinden yazılı şekilde davadan feragat nedeniyle hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı lehine (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 29.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.