 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/7306
K. 1996/9597
T. 31.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İFLAS DAVASI
TASFİYE
KARAR ÖZETİ : TTK.nun 446. maddesi hükmüne dayanılarak yapılan iflas istemi üzerine mahkemenin, tasfiye halindeki şirketin gerçekten acz içinde olup olmadığını, aktif ve pasiflerinin durumunun iflası gerektirecek halde bulunup bulunmadığını, uzman bilirkişi kurulundan alacağı raporla tespit ettikten sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar vermesi gerekir. Tasfiye memurluğunca bildirilen alacak-borç durumunun gerçeğe uygunluğu araştırılmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
(6762 s. TTK. m. 446)
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de, tebligat gideri verilmediğinden. duruşma isteği reddedilerek, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı şirket tasfiye memuru, tasfiye halindeki E........ A.Ş.'nin aktifinin 15.000.000.000 TL., pasifinin 26.256.532.638 TL. olduğunu, mevcudun borçları karşılayamadığını ileri sürerek, E....... A.Ş.'nin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İflas talebine itiraz eden alacaklı SSK. vekili, davacı şirketin iflas yoluyla tasfiyesini gerektiren bir durum bulunmadığını, aciz belgesi bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, tedbir yoluyla takiplerin durdurulmasının hatalı olduğunu belirterek, iflas talebinin reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça ibraz edilen belgelerden aktifinin borçlarını karşılayamadığının anlaşıldığı, davacının tasfiye memurunun iflas istemeye yetkili olduğu gerekçesiyle E......... Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin iflasına, iflasın 25.1.1996 günü saat 9.10'da açılmasına karar verilmiş, karar müdahil SSK. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 446. maddesinde; "şirket borçlarının, şirket mevcudundan fazla olması halinde, tasfiye memurlarının durumu derhal mahkemeye bildireceği, mahkemenin de iflasa karar vereceği" hükme bağlanmıştır. Tasfiye halindeki davacı şirketin tasfiye memuru da bu hükme dayanarak şirketin iflasını istemiştir. Bu şekilde yapılan iflas talebi üzerine mahkemenin tasfiye memurluğunca bildirilen alacak-borç durumunun gerçeğe uygunluğunun araştırılması gerekir. Bu durumda, tasfiye halindeki şirketin gerçekten aciz içinde olup olmadığının, aktif ve pasiflerinin durumunun iflası gerektirecek halde bulunup bulunmadığının, uzman bilirkişi kurulundan alınacak raporla tesbit edildikten sonra varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 31.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.