 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/6832
K. 1996/10663
T. 28.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SIRA CETVELİNE İTİRAZ
HACZEDİLEN MENKULLERİN MUHAFAZA TEDBİRLERİ
KARAR ÖZETİ: 1- İcra Müdürlüğünce düzenlenen ve tebliğ edilen sıra cetveline karşı, İİK.nun 142. maddesinde öngörülen sürede itirazda bulunmayan tarafın, süresinden sonra yaptığı müdahale talebinin reddi doğrudur.
2- Anonim şirketlerin hamiline hisse senetleri eğer borçlunun elinde ise, üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından İİK.nun 88. maddesi uyarınca fiilen haczolunarak el konulması ve İcra Dairesince muhafazası "haczin geçerlilik" koşuludur. Yasada öngörülen bu koşula aykırılık, haczin hukuki sonuçlar doğurmasına engel olur ve bu arada hacze iştirak imkanını ortadan kaldırır. Ancak alacağı temsil eden (hamiline veya cirosu kabil) bu senetler, mülkiyetin devri dışında herhangi bir hukuksal nedenle (rehin, vekalet, intifa, vedia gibi) borçludan çıkarak üçüncü şahıslar elinde bulunuyor ise, senetler İİK.nun 89. Maddesinde ifade edilen "borçlunun üçüncü şahıs elindeki menkul malı" niteliğindedir. Bu durumda, bu maddedeki merasim yerine getirilerek (fiili haciz ve el koyma zarureti olmaksızın) haczedilebilir.
(2004 s. İİK. m. 88, 89, 142)
Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile müdahil banka vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı yetkili; müvekkili şirkete borçlu olan Ömer'in, Tekstilbank'da bulunan hisse senetlerini mal beyanında gösterdiğini, hamiline olan bu hisse senetlerinin banka borçlarına karşılık rehinli olması nedeniyle fiilen haczedilemediğini, ancak haciz işleminin tamamlandığını, buna rağmen düzenlenen sıra cetvelinde dikkate alınmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Davalı Deniz vekili; Beyoğlu 3. İcra Müdürlüğü'nün 1995/11962 sayılı dosyadan düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu, hisse senetleri menkul mal hükmünde bulunması nedeniyle fiilen haczi gerektiğini, 89/1 maddesi hükmüne göre, yapılan haczin iştirak imkanı vermediğini belirterek, şikayetin reddini istemiştir.
Alacaklı Tütüncüler Bankası A.Ş. vekili; müvekkili bankanın borçlu aleyhine yaptığı takipde, borçlunun Tekstilbank A.Ş. nezdindeki hisse senetlerini 15.11.1995 tarihinde haczettiğini, Tekstilbank A.Ş.'den gelen cevapta, daha Önce bankanın rehni ve İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 1995/9132 sayılı dosyadan haciz konulduğunun bildirildiğini, sıra cetvelinin kanuna aykırı düzenlendiğini ileri sürerek, davacı yanında davaya müdahil olarak kabulü ile sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Mercii Hakimliğince; anonim şirketlerin TTK.nun 415 ve 416. maddeleri uyarınca çıkarttıkları hamiline veya emre yazılı hisse senetlerinin cirosunun kabil olduğu, bu nedenle İİK.nun 88/1. maddesi uyarınca haczi gerektiği, İİK.nun 89/1. maddesine göre haczinin mümkün olmadığı, bu şekilde yapılan haczin sıra cetvelinde dikkate alınmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve müdahale talebinde bulunan alacaklı Tütüncüler Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Alacaklı Tütüncüler Bankası A.Ş., İcra Müdürlüğünce düzenlenen ve tebliğ edilen sıra cetveline karşı İİK.nun 142. maddesinde öngörülen sürede itirazda bulunmamıştır. Bu nedenle süresinden sonra yapılan müdahale talebinin reddi doğru olup, temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyeti borçluya ait anonim şirketlerce ihraç olunan hamiline hisse senetlerinin İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi tebliği ile haczedilip edilemeyeceği konusundadır.
Anonim şirketlerin hamiline hisse senetleri eğer borçlunun elinde ise, üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından İİK.nun 88. maddesi uyarınca fiilen haczolunarak el konulması ve İcra Dairesince muhafazası "haczin geçerlilik" koşuludur. Yasanın öngördüğü bu koşula aykırılık, haczin hukuki sonuçlar doğurmasına engel olur ve bu arada hacze iştirak imkanını ortadan kaldırır. Ancak alacağı temsil eden (hamiline veya cirosu kabil) bu senetler mülkiyetin devri dışında herhangi bir hukuksal nedenle (rehin, vekalet, intifa, vedia gibi) borçludan çıkarak üçüncü şahıslar elinde bulunabilir. Bu durumda belirtmek gerekir ki, senetler İİK.nun 89. maddesinde ifade edilen "borçlunun üçüncü şahıs elindeki menkul malı" niteliğindedir. Yani, burada sözü geçen üçüncü şahıs, hamiline veya ciro kabil senedin borçlusu olmayıp, rehin, vekalet gibi, hukuksal ilişkinin tarafı olan üçüncü şahıstır. Bu nedenle örneğin, takip borçlusuna ait olmakla birlikte üçüncü kişide rehinli bulunan hamiline veya cirosu kabil senetlerin İİK.nun 89. maddesinde yazılı merasim yerine getirilerek (fiili haciz ve el koyma zarureti Olmaksızın) haczedilebilir. Bu haciz somut olayda mürtehinin rehine dayalı rüçhaniyeti saklı kalmak üzere (İİK. 89/II) geçerli hukuksal sonuçlar doğurur ve hacze iştirak imkanı sağlar. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle Tütüncüler Bankası A.Ş.'nin temyiz itirazlarının reddine, iki nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 28.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.