 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/4987
K. 1997/217
T. 22.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TİCARİ ALIM SATIM
TESLİM
FATURA
KARAR ÖZETİ : Dava konusu un ile ilgili olarak, satıcı tarafından düzenlenen faturaya ve içeriğine, alıcı tarafından itiraz edilmediğine, dava dışı Mustafa ile alıcı şirket arasında ekmek yapımı konusunda sözleşme bulunmasına ve bu kişinin duruşmadaki beyanına nazaran, dava dışı Mustafa'nın davacı şirket adına unu teslim aldığının kabulü gerekir. İtiraza uğramayan faturanın düzenlenmesi tarihinden itibaren 6 ay gibi uzun bir zaman sonra mal teslimi isteminde bulunul-
ması da hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenlerle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmelidir.
(818 s. BK. m. 187)
(6762 s. TTK. m. 23, 25)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı şirket vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalılara ait un fabrikasından 6.9.1994 tarihinde 600 çuval un satın aldığını ve bedelini ödediğini, ancak unların tüm uyarılara ve keşide edilen ihtara rağmen Mustafa isimli şahsa teslim edildiğinden bahisle müvekkili şirkete teslim edilmediğini belirterek 50'şer kg.lık 600 çuval unun aynen teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde mülkiyeti hukuken müvekkiline geçmiş emtianın bugünkü değerinin belirlenerek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin un teslimatlarını aksine bir sözleşme yoksa fabrikada, fırıncılık yapan Mustafa'nın müvekkili şirketten müteaddit defalar un alımı yaptığını, bu şahsın 600 çuval unu da davacının kendisine keşide ettiği çeki ibraz edip, tutulan 12.9.1994 tarihli teslim tutanağı ile malları fabrikada teslim aldığını faturanın ise istem gibi Simpaş adına kesildiğini, un bedeli olarak verilen çekin de teslimden sonra 26.9.1994 tarihinde tahsil edildiğini davacının, Mustafa ile hiçbir bağlantıları olmadığı yolundaki iddiasının yanlış olduğunu bu şahsın davacı şirketle hukuki anlaşması olduğu gibi bir çok kez davacı şirketin çekleri ile davacı şirket adına un satın ve teslim aldığını davacının teslim aldığı fatura tarihinden 6 ay gibi bir zaman sonra ihtar keşide ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 50şer kg.lık 600 çuval unun davalılar tarafından davacı şirkete aynen iadesine, mümkün bulunmadığı takdirde bedelleri tutarı olan 309.000.000 TL.nın dava tarihinden itibaren % 64 reeskont faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu unlarla ilgili olarak davalı şirketçe, davacı şirket adına kesilmiş olan fatura 6.9.1994 tarihli olup, fabrikada teslim şerhini taşımaktadır.
Davacı şirket fatura konusu malın kendisine teslim edilmediğinden bahisle fatura tarihinden 6 ay sonra Kütahya 2. Noterliği'nden 9.3.1995 tarih ve 06176 yevmiye nolu ihtarnameyi keşide etmiştir. Davacı yanca faturaya ve fatura içeriğine bir itiraz ileri sürülmediği gibi faturaya itiraz edildiğine veya faturanın davalı şirkete iade edildiğine dair bir iddia ve kanıt da ileri sürülmemiştir. Dosyaya ibraz edilen davacı şirket ile dava dışı Mustafa arasında imzalanmış ekmek alım anlaşmasına göre, davacı şirket Mustafa'ya un, tuz, kömür, maya vs. malzemeleri ve birim başına 500 TL. işçilik ücreti verecek, Mustafa'da davacı şirketin ekmeğini yapacaktır. Mustafa imzasını inkar etmediği 12.9.1994 tarihli teslim belgesi ile ve 21.11.1995 tarihli oturumdaki beyanında dava konusu unları davacı şirket adına aldığını, faturasını da davacı şirket adına kestirip karşılığında davalıya, davacıya ait çeki verdiğini beyan etmiştir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, davalının dava konusu unları davacı şirket namına Mustafa'ya teslim ettiğinin kabulü gerektiği gibi, davacı şirketin 6 ay gibi uzunca bir zaman geçtikten sonra ve adına kesilen faturaya hiçbir itirazda bulunmaksızın, mal teslimi talebinde bulunmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği açıktır. Bu yönler gözetilerek kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulünde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı şirket yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 22.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.