 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1996/2968
K. 1996/4360
T. 10.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞİRKET HİSSEDARININ İFLASTA TALEP HAKKININ BOYUTU
ALACAK KAYDI
KARAR ÖZETİ : Ortakların paylan için ödediği hisseler, ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise, ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflası halinde, hisse senedi sahipleri kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Hisse senedi sahipleri, kanunda yazılı şartların bulunması halinde kar payı, hazırlık dönemi faizi, yan edim yükümlülüklerinin karşılıkları ve sermaye azaltılmasında iadesine karar verilmiş sermaye pay miktarı için doğmuş alacaklarını, iflas masasına alacak olarak yazdırabilirler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan ve İİK.nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra, masada para kalması halinde hisse senedi sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.
(2004 s. İİK. m. 196)
Taraflar arasındaki kayıt-kabul davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, müflis şirkete ait hisse senetlerine dayanarak iflas masasına alacak kaydettirdiğini, iflas idaresinin hisse senetlerinin herhangi bir alacağı temsil etmediği gerekçesiyle kayıt talebini reddettiğini, red kararının İİK.na aykırı olduğunu ileri sürerek, reddedilen alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi cevabında, davacının elindeki hisse senetleri uyarınca müflis şirketin hissedarı olduğundan, bu senetlere dayanarak alacak kaydı yaptıramayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre anonim ortaklıkta paya sahip olanın ortak sıfatını kazandığı, pay sahibi olan ve elinde hisse senedi bulunduran kişinin, sermayenin belli tutarda bölünmüş bir kısmına sahip olduğundan, ortaklığın iflası halinde iflas masasına hisse senedi bedellerinin kaydını isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kayıtlı sermaye sistemini kabul eden müflis şirket, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 12.7.1991 tarih ve 103/479 sayılı izni ile sermayesini yükselterek hamiline hisse senetlerini ihraç etmiştir. İhraç edilen bu hisse senetlerinden bir kısmını elinde bulunduran davacının anonim ortaklıktaki payı hisse senedine bağlanmıştır. Ortakların payları için ödediği hisseler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflası halinde hisse senedi sahipleri kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, hisse senedinin değerini iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler (Pekcanıtez, Hakan; Anonim Ortaklıkların İflası, Ankara 1991, sh. 68; Atalay, Oğuz; Anonim Ortaklıkların İflası, İzmir 1996, sh. 204). Hisse senedi sahipleri kanununda yazılı şartların bulunması halinde kar payı, hazırlık dönemi faizi, yan edim yükümlülüklerinin karşılıkları ve sermaye azaltılmasında iadesine karar verilmiş, sermaye pay miktarı için doğmuş alacaklarını iflas masasına alacak olarak yazdırabilirler.
Davacı ise, 19.1.1996 tarihli celsede hisse senetlerinin bedelinin iflas masasına kaydını talep ettiğinden, davacının iflas masasına kaydı gereken bir alacağı bulunmamaktadır. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan ve İİK.nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde, hisse senedi sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.