 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E:1996/2278
K:1997/5609
T:02.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· KİRA TESPİTİ
· 4531 SAYILI YASA
KARAR ÖZETİ:Kiranın 4531 sayılı yasa hükümleri uyarınca sadece %25 artırılarak tespiti gerekir. Fazla kira parası tespiti doğru görülmemiştir.
KARAR
Davacı vekili, davalı Şerafettin'in yönetiminde olan römorklu çekici ile davacı şirkete ait trafo postasına çarpıp hasarlandırdığını, bu konuda açtığı önceki davayı takip edememesi ile o davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini belirterek, 155.722.877.TL.nın olay tarihi olan 11.11.1993'den itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şerafettin, yetkinin Şereflikoçhisar Mahkemesine ait olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını ve isteğin fahiş ve yersiz olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta vekili, 2 yıllık zamanaşımının dolduğunu, sigorta poliçesine göre teminat limitinin 20.000.000.TL. olduğunu, delillerin tebliğini takiben bu limite göre ödemenin yapılabileceğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yetki ve zamanaşımı itirazlarının reddi ile davanın kısmen kabulüne ve 123.322.130.TL.nın 11.11.1993 tarihinden itibaren % 30 yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsiline karar verilmiş, karar davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Trafik kazası 11.11.1993'de meydana gelmiş ve dava 16.01.1996'da açılmakla 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Davalılar tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş olup, bunlardan sigorta şirketinin defi cevap süresi içindedir. Her ne kadar yaptırılan zabıta tahkikatının tebliğ memurunun belirlemesini teyit etmesiyle hakkındaki tebligat geçerli bulunan diğer davalının zamanaşımı defi cevap süresi içinde değil ise de, iş bu tevsie, davacı tarafın karşı koymaması nedeni ile bu definin de gözetilmesi gerekir. Takipsiz bırakılması sonucu HUMK.nun 409. maddesi hükmünce açılmamış sayılan bir dava zamanaşımını kesmez öte yandan zamanaşımını kesici özelliklere sahip bulunduğu kabul edilse bile, bir dava taraf olmayanlar yönünden zamanaşımını kesmeyeceğinden, önceki dava esasen davalı sigorta yönünden zamanaşımını kesmemektedir. Bu nedenlerledir ki her iki davalının zamanaşımı definin de kabulü ile davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımının reddi ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenle kararın her iki davalı yararına BOZULMASINA ve bozma nedeni gözetilerek davalı sigorta şirketi vekilinin sair, 4avacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.06.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.