 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1995/9918
K. 1996/7750
T. 13.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KATMA DEĞER VERGİSİNİN KAPSAMI
KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNDE İSTİSNA
İSTİSNA KAPSAMINA GİREN İŞLER
ÖZET : Kural olarak, katma değer vergisinin malın satış bedeline dahil olduğu ayrıca kararlaştırılmadıkça, bu vergi alıcı tarafından ödenir.
Konut yapı kooperatiflerine yapılan, net alanı 150 m2 'ye kadar olan inşaat taahhütleri, 31.12.1992 tarihine kadar KDV. 'den istisna edilmişse de, kooperatiflerin istisna kapsamına giren işlemleriyle ilgili yapacakları her türlü mal ve hizmet alımlarında genel esaslara göre KDV. alınacağından, sözleşmede özel hüküm yoksa, kooperatifler satın aldıkları gayrimenkulün KDV'sinden sorumludurlar.
(3065 s. KDVK. m. 1, 8, 9, 10, 20, geçici m. 8)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya gayrimenkul sattığını, bu satıştan dolayı alıcının tapuda KDV. vermesi gerektiğini, ancak vergi dairesinden ödeme emrinin müvekkiline geldiğini, bu durumu ödemesi için davalıya ihtar edilerek icra takibine geçildiğini, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek, itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında; KDV. taahhüdlerinin olmadığını, kooperatifin vergiden muaf olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında KDV.'nin davalı yanca ödeneceğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, Kooperatifler Kanununa göre, kooperatiflerin alım satımlarının her tür harç ve resimden muaf olduğu, davacının satıcı olarak bu harç ve vergilerden sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
3065 sayılı KDV. Kanununun 8 ve 10. maddeleri uyarınca satılan malın alacısına teslimi ile vergi yükümlülüğü doğar. Aynı Yasanın 20. maddesine göre, satılan ve teslim edilen malın bedeli verginin matrahını oluşturur. Bu matraha nakliye, faiz vade farkı ve benzeri eklentileri de dahildir. Vergi mükellefi malı satan veya hizmeti üreten ise de, bu vergi alıcısına yansıtılır. Bu durumda kural olarak KDV.'nin malın satış bedeline dahil olduğu, ayrıca kararlaştırılmadıkça verginin alıcı tarafından ödenmesi gerekir. Nitekim, KDV.'nin ödenmesine ilişkin Maliye Bakanlığı tebliğinde de, gayrimenkul satışında KDV.'nin satış fiyatına dahil olmadığı belirtilmiştir. Öte yandan, KDV. Kanununun geçici 8. maddesi gereğince net alanı 150 m2'ye kadar olan konutların teslimi ile ilgili konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhütleri 31.12.1992 tarihine kadar KDV.'den istisna edilmişse de, konut yapı kooperatiflerinin istisna kapsamına giren işlemleriyle ilgili olarak yapacakları hertürlü mal ve hizmet alımları genel esaslara göre KDV.'ye tabi bulunmaktadır.
Bu durumda, satış sözleşmesinde KDV.'nin bedele dahil olduğu hususunda bir açıklık bulunmadığı da gözetilmek suretiyle davalının, satın aldığı gayrimenkulün KDV.'sinden sorumlu olacağı düşünülerek, davanın kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 13.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.