 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1995/7637
K. 1995/8258
T. 10.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İFLASIN AÇILMASI
YABANCI PARA ALACAĞI
ÖZET iflasın açılması ile müflisin borçları muaccel olur. Müflis şirketten olan yabancı para alacağı, iflas tarihindeki kur üzerinden Türk Parası'na çevrilerek ve alcısın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masrafları da bu ana paraya ilave edilmek suretiyle masaya kaydedilir.
(2004 s. İİK. m. 195, 198, 206, 207)
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili bankaya kredi borcu olan müflis şirketle 29.4.1991 tarihli protokol yapıldığını, protokole göre ödeme yapmadan iflas eden şirketten olan alacağın masaya kaydının talep edildiğini, İflas İdaresince yabancı para olarak kaydı talep edilen alacağın Türk Lirası'na çevrilerek 23.962.222.000.- TL.'nin 6. sıraya kabul edildiğini, 5.351.620.589.- TL.'nin reddedildiğini ileri sürerek, 1.804.862.- DM. ile 1.155.076.- USD alacağın yabancı para olarak masaya kaydına, kabul edilen alacağın 10.801.451.625.-TL.'sinin rüçhanlı alacak olarak kaydına, reddedilen 5.351.620.589.- TL.'nin masaya kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İflas İdaresi cevabında; iflas halinde BK.nun 83. maddesinin uygulanamayacağını, iflas tarihindeki kur'a göre yabancı paranın Türk Parası'na çevrilerek masaya kaydedilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı bankanın kayıt talebinde bulunduğu tarihteki efektif satış kuru üzerinden yabancı paranın Türk Parası'na çevrilerek masaya kaydedileceği gerekçesiyle, 32.098.605.676.- TL.nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, masaca kabul edilen 23.962.222.000 TL.'nin göz önünde bulundurulmasına karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalının temyizine gelince;
Davacı banka ile müflis şirket arasında düzenlenen 29.3.1991 tarihli protokolde, banka alacağının 1.234.875.- DM ve 790.296.- USD olduğu kabul edilerek, bu alacak protokolün 2/3. maddesinde belirtilen vadelere bağlanmıştır. Protokol şartlarına uygun ödeme yapılmadan şirketin iflasına karar verilmiş ve davacı banka da İflas Dairesince kısmen kabul edilen ve kısmen reddedilen alacağın tamamının yabancı para olarak masaya kaydı istenmektedir.
Yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunumuzda açık bir hüküm yoktur. Sadece anılan Kanunun 198. maddesinin 1. fıkrasında, konusu para olmayan alacakların ona eşit bir kıymette para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Bu hüküm nedeniyle doktrinde konusu yabancı para olan alacakların da iflasın açıldığı andaki döviz kuyu üzerinden Türk Parası'na çevrilerek iflas masasına yazdırılabileceği kabul edilmiştir (Kuru, B., İcra ve İflas Hukuku, O: 3,1993, Sh. 2943; Arar, K., İcra ve İflas, O: 2, İflas 1945, Sh. 87). İcra ve İflas Kanununun 195. maddesinde, iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükmün amacı, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin eşit şekilde ve aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılmasıdır. Bunu sağlamak için de yabancı para alacaklarının aynı paraya (Türk Parası'na) çevrilmesi gerekir. Çeviri zamanı ise, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olmalıdır (Pekcanıtez, H., Yabancı Para Alacaklarının Tahsili, 1994, Sh. 143).
Diğer taraftan, yabancı para alacağının aynen kaydı, alacaklılar arasında eşitliği ön planda tutan İflas Hukukunun bu prensibini de zedelemiş olacaktır. Zira, iflasta imtiyazlı alacaklar İİK.nun 206. maddesinde ilk beş sırada sayılmış olup, yabancı paranın masaya aynen kaydedilmesi halinde, yabancı para alacakları lehine, kanunda öngörülmeyen bir imtiyaz yaratılmış olur. Bu durumda ise, aynı sırada bulunan Türk Parası alacaklısı ile yabancı para alacaklısı arasında eşitsizlik meydana gelir. Bu sonuç ise, her sıradaki alacaklıların eşit hakka sahip olduğunu belirten İİK.nun 207. maddesine aykırılık teşkil eder.
Mahkemece, yukarıda ilkeler doğrultusunda müflis şirketten olan alacağın iflas tarihindeki kur üzerinden Türk Parası'na çevrilerek masaya kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), davalının peşin harcının istek halinde iadesine, 10.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.