 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1995/5427
K. 1995/5626
T. 20.6.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İFLAS İSTEMİ
ÖDEMELERİN TATİLİ
İLAN
KARAR ÖZETİ: Borçlunun durumuna ilişkin olarak sunulan belgelerin, İİK.nun 177/2. fıkrasında tanımlanan "ödemelerin tatili" niteliğinde olması halinde, aynı maddenin son fıkrasındaki atıfla, yine aynı Yasanın 166/2. fıkrasındaki yöntemle ilan yapılarak, uygun sonuç çevresinde bir karar vermek gerekir.
(2004 s. İİK. m. 166, 177, 179)
(6183 s. AAK. m. 100)
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 1989 yılına ait toplam 538.686.000 TL. vergi borcu bulunduğunu, tahsil amacıyla gönderilen ödeme emrinden olumlu sonuç alınamadığı, haczi kabil menkul ve gayrimenkullerine rastlanmadığını ileri sürerek, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir.
Mahkemece, davacının doğrudan doğruya iflas istediği, 6183 sayılı Yasanın 100 ve İİK.nun 177 ve 179. maddesindeki koşulları bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Yasanın 100. maddesinde, amme alacaklarının tahsili için İİK.nun hükümleri dairesinde, amme borçlusunun iflasının istenebileceği öngörülmüş, davacı Hazine de sözkonusu maddeye dayanarak davalı hakkında yapılan takiplerin semeresiz kaldığını ve yaptıkları araştırma sonucu davalının borçlarını ödeyecek hiçbir mal varlığının bulunmadığını saptadıklarını ileri sürerek, İİK.nun 177. maddesi çerçevesinde borçlunun doğrudan iflasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece dava, bu çerçevede değerlendirilip davacı tarafından davalı borçlunun durumuna ilişkin olarak sunulan belgelerin anılan 177. maddenin 2. fıkrasında tanımlanan ödemelerin tatili mahiyetinde olduğu gözetilerek ve İİK.nun 177/son maddesinde yapılan atıf uyarınca aynı Yasanın 166. maddesinin 2. fıkrasındaki usulle ilan yapılarak, uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), 20.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi: