 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1995/11898
K. 1996/2975
T. 23.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BAYİLİK SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
TAZMİNAT
ÖZET Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince, dağıtım bölgesi içerisindeki parekende satış noktalarına, gerekli servisi verecek sayı ve nitelikte dağıtım aracı ve satış elemanı temin ve tahsis etmekle yükümlü olan davacının, dağıtım yapacak araçları elden çıkarmasının; keza davacı şirket ortaklarının yakınlarının, davalı şirketle aynı konuda faaliyet gösteren firma kurmasının, sözleşme hükümlerine aykırı olduğunun kabulünde bir isabetsizlik yoktur.
(818 s. BK. m. 106)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasındaki bayilik şözleşmesine göre, müvekkilinin davalı Şirketin ürettiği malları vadeli olarak ve %15 kar payı ile pazarladığını, müvekkilinin davalı firmaya karşı taahhüdünü ihlal eder bir davranışı olmadığı gibi borcunu zamanında ödediğini, davalının sonradan mal göndermeyerek üzerine düşen mükellefiyetlerini yerine getirmediğini, bunun sonucu olarak müvekkilinin zarara uğradığını, davalıda 15 adet çek bulunduğunu, çekler bayilik sözleşmesi gereği verildiğinden dava sonuna kadar ödeme yasağı verilmesini talep ettiğini ileri sürerek, 1.000.000.000. TL. maddi, 250.000.000. TL. manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının bayilik sözleşmesi ile yüklendiği mükellefiyetleri şifahi ve yazılı ikazlara rağmen yerine getirmediğini teslim aldığı mallar karşılığı vermiş olduğu çeklerin karşılıksız olmasından ötürü 22.12.1993 ve 13.1.1994 tarihli ihtarnameler ile bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, sözleşme haklı sebeple feshedildiğinden davacının herne nam altında olursa olsun, hiçbir talepte bulunamayacağını, davacının muvazaalı olarak bütün nakil vasıtalarını başkasına devrettiğini, E Gıda isimli yeni bir firma kurduğunu, borçlarını ödemeyen davacının açtığı davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalıya borcu sabit olan davacı şirketin sözleşmenin feshinden birgün önce ödeme yasağı almaya kalkışması ve vasıtalarını satmasının davalı ile olan ilişkisini kesmeye yönelik olduğu, bu duyumları alan davalının sözleşmeyi fesih cihetine gittiği, sözleşme tüm ticari faaliyet ve ekonomik durumlar gözetilerek feshedildiğinden davacının tazminat isteme hakkı doğmayacağı, esas yönünden haklı olmayan davacının kar payı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 3. maddesi gereğince dağıtım bölgesi içerisindeki perakende satış noktalarına gerekli servisi verecek sayı ve nitelikte dağıtım aracı ve satış elemanı temin ve tahsis etmekle yükümlü olan davacının dağıtım yapacak araçları elden çıkararak sözleşmenin bu hükmüne ve davacı şirket ortaklarının yakınları tarafından kurulan E Gıda isimli Firma'nın aynı konuda faaliyet göstermesinin sözleşmenin 5. maddesine aykırı olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 6.000.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 23.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.