 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/11017
Karar no : 1996/5021
Tarih : 22.05.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı vekili, davalı tarafından aleyhlerine bono ile icra takibi yapıldığını, davalıya bu bonodan dolayı hiçbir borçları olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davaya konu bononun, davacıya satılan daire karşılığı alındığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bono metninin davalı tarafından talil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalının savunmasında senedin nakden yazılı bulunan ihdas nedenine talil ettiği kabul edilerek ispat külfetinin davalı tarafta olduğu ve alacağını yazılı delil ile kanıtlayamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda davalının safahatdaki savunması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalının davacıya satılan taşınmazın kayden maliki olmaması nedeniyle satışın tarafı olmadığından senedin malen düzenlenmesi olanağı bulunmadığı gibi, esasen kayden malik görülen dava dışı kardeşine taşınmazın satın alınması sırasında ona verdiği paranın tasfiyesi amacı ile senedin düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde ihdas nedeninin talil edilmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda mahkemece davacıya hile iddiasını ispat imkanı tanınarak sonucuna uygun bir karar verilmek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 6.000.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.05.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.