 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi Başkanlığı
Esas no : 1994/9017
Karar no : 1994/10574
Tarih : 7.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; davalının sürücüsü bulunduğu araçla, davacı ile birlikte yasayan ve gezintiye çıkarmasıyla, o sırada davacının yanında olan 10 yaşındaki yeğeni Şafak'a çarpıp ölümüne sebebiyet verdiğini, gerek davacı, gerekse davalı aleyhine açılan kamu davasında da savunmaları ile olayı çarpıtıp, kusuru davacıya atmaya gayret ettiğini, bu yüzden ceza yargılamasında kusurun davalıda olduğunun kanıtlanması için büyük çaba sarf etmek zorunda kaldığını, bütün bunların kendisinde büyük acı ve elem husule getirdiğini ileri sürüp, 50.000.000 TL. manevi tazminata hükraolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, zamanaşımı bulunduğunu, kusuru kabul etmediğini, talebin fahiş olduğunu savunup, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının dava hakkı bulunmadığı ve zamanaşımının dolduğu gerekçelerine dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir.
1-B.K.nun 47. maddesinden anlaşıldığı üzere ölüm halinde manevi tazminat talep etmek ölünün ailesine münhasırdır. Bu maddede yazılı aile tabirini geride kalanlar ile ölen arasında mevcut, olan münasebet gözetilerek yorumlamak gerekir. Buradaki aile tabirinin kapsamına, kendileri ile ölü .arasında fiili ve hakiki yakından bir ilişki bulunan akrabanın girmesi de söz konusu olabilir.
Bu nedenledir ki, ölen çocuğun amcası olduğu dosyadaki nüfus kaydından anlaşılan davacı ile ölen çocuk arasında iddia edildiği gibi çocukla birlikte yaşamak, çocuğa sürekli olarak maddi ve manevi müzaharette bulunmak vesair yakın bir ilişkinin mevcut olup olmadığının tahkiki ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile isteğin reddi doğru değildir.
2 -Davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş bulunması nedeniyle maddi tazminat yönünden 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/2. ve manevi tazminat yönünden ise aynı kanunun 90. maddesi yollaması ile B.K.nun 60/2. maddesi hükmü gereğince uzamış ceza zamanaşımı süresine tabi bulunduğu gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde zamanaşımı yönünden reddi de isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle kararın yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 7.11.1994 oybirliğiyle karar verildi.