|
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas no : 1994/6589
Karar no : 1995/2726
Tarih : 24.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalının 21.5.1993 tarihli satış teyidinde fiyat, ilk yükleme için DM/T. 1800 CIF-Kapıkule ve 15.7.1993 tarihli akreditifle malın fiyatı USA 1.125-Ton/CIF-Kapıkule ve varış yeri Kapıkule-Türkiye denildiği ve böylece satışın CIF olarak yapıldığı ve Kapıkule-Türkiye ibaresinin malın varış yerini gösterdiği, CIF satışla T.T.K.'nun 1140/son maddesi hükmüne göre, satıcıya düşen teslim borcunun ifa yerinin, malın yüklendiği yer olması nedeniyle ve somut olayda davacı satıcı malları Slovakya'da trene yüklendiğinden dolayı, ifa yerinin Slovakya olduğu düşünülür ise de davalı, düzenlendiği 20.7.1993 tarihli faturasında, teslimat şeklini CIF-Kapıkule olarak göstermek suretiyle mukavelenini ifası hususunu malın varma yerine selametle ulaşmasına talik ettiği ve bu durumda, T.T.K.nun 1133. maddesi hükmü kapsamında kaldığının kabulü gereken faturadaki kayda göre, satış şeklinin CIF olarak gözükmesine rağmen, satışın boşaltma yerinde "Kapıkule-Türkiye" teslim şartıyla vukubulan bir satış şeklinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece satışın CIF olduğundan dolayı Türk Mahkemeleri'nin yetkili bulunmadığının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 27. maddesi Türk Mahkemeleri'nin yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kurallarının tayin edeceğini belirlemiş bulunmaktadır. Davacısı Türk, davalısı yabancı olan somut olayda, Türk Mahkemeleri'nin yetkisini düzenleyen İç Hukuk hükmü H.U.M.K.'nun 16. maddesi hükmü olup, davalı Türkiye'de ikamet etmemekte ve malum meskeni yoksa da, davanın konusunu oluşturan munazaalı şeyin (mal bedelinin) Demirbank T.A.Ş. İstanbul Şubesi nezninde açılan akreditif tutarı olup, davalının dava açılmasından önce akreditif tutarının kendilerine ödendiğine dair bir delil ikame etmeyip kanıtlanmamış olmasına ve mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı ile ödenmesinin dava sonuna kadar önlenmiş bulunmasına, böylece Türkiye'de bulunduğunun kabulü gerekmesine göre, yukarıda anılan yasa hükmü icabı olarak mahkemenin uyuşmazlığın çözümünün yetkisi dahilinde kaldığını gözeterek, işin esasını inceleyip bir karara varması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazı ile davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine 24.03.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.