 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/9788
Karar No: 1993/8243
Tarih: 02.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dava konusu çeklerde ödeme yerinin Erdemli olmasına göre çek keşidecisinin açtığı iş bu menfi tesbit davasını, Erdemli Mahkemesi'nin görmeye yetkili bulunmasına ve öte yandan davacı kooperatifin dava konusu çeklerde imzası olan Harın Serin'in yönetim kurulundan 1.2.1991 tarahinde istifa ederek temsil yetkisinin sona erdiğini, sözkonusu çeklerin bu tarihten sonra düzenlenmesi nedeniyle çekler ile sorumlu tutulamayacaklarını öne sürdüğüne ve bu def'i senet metnindeki bir noksanlığa dayandığı için mutlak def'ilerden olup, herkese karşı öne sürülebileceğinden dava konusu çeklerden iki adedini ciro yoluyla devralan davalı Cemil Gündüz'ün aşağıdaki bendin kamsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Mahkemece dava konusu çekleri davacı kooperatif adına imzalayan yönetim kurulu başkanı Harun Serin'in bu görevinden 1.2.1991 tarihinde ayrılmış olduğu ve bu itibarla temsil yetkisinin sona erdiği tarihten sonra imzaladığı çekler ile davacı kooperatifi borçlandıramayacağı, çeklerde imzası olan diğer yönetici Ayhan İnal'ın da tekbaşına temsile yetkili olmadığı, kooperatifce kendilerine çek keşide etmeleri yolunda bir icazet verilmediği ve öte yandan taraflar arasında bir ticari ilişki de saptanamadığı gerekçeleri ile dava kabul edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 65 ve davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 46. maddesi hükmüne göre kooperatifi sevk ve idare ile onu temsil ve ilzama yetkili organ yönetim kuruludur. Bunun sonucu olarak yönetim kurulunun kooperatifi borçlandırıcı muamelelerde bulunması tabii ve geçerlidir. Yukarıda anılan 46. madde hükmüne göre yönetim kurulunca seçilecek iki üyenin imzası ile kooperatifin temsil ve ilzam edileceği, bu kararın noterlikçe onaylanmış bir suretinin imzalar ile birlikte tescil edilmek üzere Ticaret Sicil Memurluğu'na verileceği öngörülmüş, hükmün son fıkrasında da aynı yolla değiştirilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda sözkonusu çeklerde imzası olan Harun Serin ve Ayhan İnal'ın önceden imza yetkisine sahip yönetici oldukları ancak Harun'un 1.2.1991 tarihinde yöneticikten istifaen ayrıldığı, çeklerin bu tarihten sonra 25.2.1991, 1.3.1991, 7.3.1991 tarihlerinde üç adet olarak düzenlediği ve ibraz tarihlerinin de Harun'un istifasından sonraki bir tarih olması nedeniyle çeklerin tanzim edildiği tarihte Harun'un yetkili temsilcisi olmadığı düşünülür ise de, yukarıda anılan ana sözleşme hükmüne göre Harun Serin'in kooperatifi temsil ve ilzama yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulu kararı Ticaret Sicilinen tescil edilmiş ise aynı maddenin son fıkrası hükmü ve T.T.K.nun 33. maddesi icabı olarak temsil yetkisinin 1.2.1991 tarihinde sona erdiğinden, yeni temsilcilerin seçimine ilişkin yönetim kurulu kararının sicile tescili gerekir. Aksi halde daha önce sicile tescil edilen hususlardaki değişik tescil edilmez ise önceki kayda güvenerek işlem yapan hüsnüniyetli üçüncü kişilere karşı bu değişiklik öne sürülerek bundan yararlanılamaz.
Davalılar hüsnüniyetli üçüncü kişi olduklarını savunduklarından Mahkemece yukarıdaki açıklamaların ışığında inceleme ve araştırma yapılarak ve davalıların temsil yetkisindeki değişiklikden haberdar olup olmadıkları üzerinde durulup, çekin bir tediye aracı olduğu da dikkate alınarak varılacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Cemil Gündüz'ün sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına (BOZULMASINA),02/12/1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.