 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1993/7910
K. 1994/550
T. 27.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SÖZLEŞMENİN FESHİ
OLUMLU-OLUMSUZ ZARAR
KESİN TEMİNATIN TAZMİNAT ALACAĞINDAN
İNDİRİLMESİ
KARAR ÖZETİ: Sözleşmenin feshi halinde; artık olumlu zarar değil, olumsuz zarar istenebilir. Bu da sözleşmenin yerine getirilmesi güvenine dayanarak kaçırılmış elverişli fırsatlara göre saptanmalıdır.
Ceza koşulu niteliğinde bulunan kesin teminat;kural olarak, tazminat alacağından indirilmelidir.
(818 s. BK. m. 106,108,159)
Taraflar arasındaki karşılıklı teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşılık davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, sözleşme koşulları hükmünce; alıcı kurum tarafından satıcıya malın 15.3.1993 tarihinde gemiye hazır edilmesi yolunda 21.2.1991 tarihinde teleksle yapılan bildiride, teyidin 22.2.1991 tarihinde saat 14.00'de yapılması istendiği, buna karşı satıcının, aynı gün saat 18.00'e kadar süre istediği, ancak bu süre içinde de malın sağlanacağının teyid edilmediğinin anlaşılmasına, bu durumda teleks yazısında da açıklandığı üzere ve sözleşme koşullarına uyulmadığından, akdin 27.2.1991 tarihinde feshedildiğinin satıcıya bildirilmiş olmasına ve yapılan fesihte sözleşmeye ve yasalara aykırılık bulunmamasına göre, davacı ve karşılık davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile davalı ve karşılık davacının bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.
2- Olayda, davacı ve karşı davalının, 11.2.1991 günlü sözleşmeye konu üre gübresini, 21 .2.1991 günlü telefaks ihtarına karşın teslim etmediği, bunun üzerine davalı ve karşı davacının "kesin teminatı gelir kaydederek" sözleşmeyi feshettiği ve teslim edilmeyen üre gübresini daha fazla ücret ödeyerek satın aldığı tartışmasızdır.
Davalı ve karşı davacı, bu davada, davacı ve karşı davalının teslim etmediği üre gübresinin yeniden satın alınması için üçüncü kişiye ödediği miktar ile davalıya sözleşme uyarınca ödenmesi gereken bedel arasındaki farkı, yani olumlu zararını istemiştir. Uyuşmazlık konusu; istenebilecek zararın miktar ve niteliği ile kesin teminatın belirlenecek zarardan indirilip indirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yanlar arasında düzenlenen sözleşmede, uğranılan zararın, yani iki sözleşme arasındaki farkın tazminine yönelik bir hüküm yoktur. Bu durumda da ada BY. nın 106 ve 108. maddelerinin uygulanması gerekir.
Olumlu zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararın ödenmesini isteme durumunda söz konusu olur. Burada, sözleşme ortadan kalkmamakta, sadece alacaklının sözleşmenin yerine getirilmesine ilişkin istemi yerine, borun yerine getirilmemesinden doğan zararı isteme hakkı geçmektedir. Oysa somut olayda, sözleşme davalı ve karşı davacı tarafından feshedildiğine göre, artık hükümsüz olan sözleşmeye yeniden deneyerek borcun yerine getir memesinden doğan zararını isteyemez İstenebilecek olan zarar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun, 17.1.1990 gün, E.13-392, K.1'de vurgulandığı gibi sözleşmenin yerine getirilmesi güvenine dayanarak, kaçırılmış elverişli fırsatlara göre değerlendirilecektir. Yani, karşı davacı sözleşmeye konu olan gübresini karşı davalıdan almayıp da, başka bir kişiden alma olanağı varsa (kaçırılan fırsat) o kişiye yapılacağı varsayılan ödeme ile sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle aynı malı almak için ödemek zorunda kaldığı tutar arasındaki fark, olumsuz zararı oluşturacaktır.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; ilk sözleşme gününde, piyasadan o günkü koşullara göre üre gübresinin satın alınabileceği fiyatla, fesihi sonra normal sürede yapılacak ikinci sözleşmede belirlenen fiyattaki farkı göre olumsuz zararı belirleyip, bunu hüküm altına almaktan ibarettir.
Öte yandan, ceza koşulu niteliğinde bulunan kesin teminat; kural olara tazminat alacağından indirilir; başka bir anlatımla, alacaklı kesin teminatı aşan zararını isteyebilir (BK. m.159). Yeter ki sözleşmede ya da yasada ten ne bir hüküm bulunmasın. Somut olaya özgü yanlar arasındaki sözleşmede teminat mektubu bedelinin tazminattan indirilemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığına göre, saptanan olumsuz zarar miktarından kesin teminat tutarının da indirilmesi gerekmektedir.
Bu yönler gözetilmeden, yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda birinci bentte yazılı nedenle davacı ve karşılık davanın öbür ve davalı ve karşılık davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, iki nolu bentte açıklanan nedenle davacı ve karşılık davalının temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), vekili duruşmaya gelen davacı ve karşılık davalı yararına takdir edilen (750.000)TL. duruşma vekalet ücretinin davalı ve karşılık davacıdan alınarak, davacı ve karşılık dav ya ödenmesine, harcın davalı ve karşılık davacıdan tahsiline, davacı ve karşılık davalının peşin harcının istek halinde iadesine, 27.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.