Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1993/6578
K. 1994/5749
T. 6.6.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ADAM ÇALIŞTIRANIN SORUMLULUĞU
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
İŞLETENİN SORUMLULUĞU
 
KARAR ÖZETİ: Devlet ve kamu iktisadi teşebbüslerine ait araçların neden oldukları zararlar için de, KTKnun işletenin 'hukuksal sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır. DDY'da bir kamu iktisadi teşebbüsü sayılabilir. Trenlerin motorlu araç olması karşısında, DDY'nın işleten olduğu, hemzemin geçitlerde karayolları trafiğine karıştığı anda üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı KTK'na göre sorumlu tutulur. Hemzemin geçit dışında DDY, BK.nun 55. maddesi gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu kurallarına göre kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumludur.
Bu bağlamda, somut olayda davalı DDY'nın hemzemin geçitte karayoluna girdiği anda meydana gelen trafik olayı nedeniyle eylemlerinden sorumlu olduğu tren makinistinin kusurlu bulunmadığı, yönetimin alması gerekli tüm önlemleri aldığı saptanmıştır. Böylece, davalı ve adamlarına yöneltilmesi olanaklı bir kusur bulunmadığından açılan davanın reddi gerekir.
 
(818 s. BK. m. 55, 43, 44)
(2918 s. Trafik K. m. 3, 57/e, 76/b, 85/1)
 
 
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı İdare vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin miras bırakanının hemzemin geçitte meydana gelen tren-kamyon çarpışmasında öldüğünü, miras bırakanın olaya karışan kamyonda şoför olarak çalışmakla birlikte, olay anında kamyonu kullanan sürücünün yanında yolcu olarak oturduğunu; kusuru olmadığını bildirerek maddi ve manevi ödence isteminde bulunmuştur.
 
Davalı vekili, kuruluşun hiç bir kusuru bulunmadığından sözle davanın reddini istemiştir.
 
Mahkemece, olayda kamyon sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu davalı işletmenin kazaya neden olan ağır kusurlu motorlu araç işleteni ile birlikte müteselsilen sorumlu bulunduğu, DDYnın hemzemin geçitlerde üst geçit veya bariyer gibi önlemler almaması ek kusuru sayılacağı ve zararın tamamından sorumlu olacağından bahisle, bilirkişice saptanan maddi ve takdir olunan manevi ödencenin ödetilmesine karar verilmiştir.
 
Karar, davalı TCDDY vekilince temyiz edilmiştir.
 
Olay; 21 .8.1990 günü saat 12.15 sıralarında, sürücü dava dışı Arif yönetimindeki kamyonun E-24 karayolu üzerinde seyir halindeyken, Tarsus Mersin tren yolu üzerinde bulunan Yaka Köyü hemzemin geçitinde davalı İşletme'nin makinisti yönetimindeki yolcu treniyle çarpışması sonucu, kamyonun sürücüsü yanında oturan davacıların miras bırakanının ölmesidir. Mahkemece yaptırılan üç kişilik bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; olay yerinin bariyersiz bir tren yolu-karayolu kavşağı olup kavşağın karayolu kısmı gerekli şekilde trafik uyarı levhalarıyla donatıldığı, olay sırasında havanın açık, görüş kısıtsız ve mesafenin 1000 m. kadar bulunduğu, kamyon sürücüsünün hemzemin geçitlerde tren yolunu kontrol ederek ilk geçiş hakkını tren katarına vermesi gerekirken bunu yapmadığı gibi tereddütlü davranışlarda bulunarak son anda tren yolunu geçmeye kalktığından tam kusurlu olduğu, tren makinistinin kamyonu gördüğü anda sesle onu uyardığı, fren yaptığı ancak yeterli durma mesafesi olmadığı için çarpışmaya engel olamadığı ve kusurlu bulunmadığı açıklanmıştır.
 
Belirlenen bu maddi olgu dışında, olaya ilişkin yasal önlemler şöyledir:
 
Demiryolu geçidi (hemzemin geçit); karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği, bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir (2918 s. KTK. m. 3). Aksine bir trafik işareti olmadıkça, bütün kavşaklarda araçlar ray üzerinde hareket eden taşıtlara ilk geçiş hakkını vermek zorundadır (m. 57/e). Bir kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki koşullara uyacak biçimde dikkatli bulunmak ve araçlarını ilk geçiş hakkı olan araçların geçmesine izin vermek üzere durabileceği hızla sürmek zorundadır (m. 57/a). Işıklı işaret veya bariyerle donatılmamış demiryolu geçitlerini geçmeden önce sürücülerin durmaları, herhangi bir demiryolu aracının yaklaşmadığına emin olduktan sonra geçmeleri zorunludur (m. 76/b).
 
Olayın hukuksal dayanağı yönündeki değerlendirmelere gelince:
 
Uğranılan bir zarar karşısında, hukuksal sorumluluk söz konusudur. Zarar sonucu çıkan bu sorumluluk ya sözleşmeden ya da kusura dayanan haksız eylem, yahutta yasadan doğar. Trafik kazalarından doğan zararlarda esas itibarıyla sözleşme dışı sorumluluk ortaya çıkar. Burada sorumluluğun kusura dayanması genel ve temel kural ise de yasaların açıkça kabul ettiği özel durumlarda kusur olmadan da sorumluluğa yer verilmiştir. İşte kusursuz sorumluluğu anlatım ve bu amaçla kullanılan deyim, sebep (objektif) sorumluluktur. Sebep olarak sorumluluğu, "olağan sebep sorumluluğu" ve "tehlike sorumluluğu" olarak ikili bir ayırıma tabi tutulmaktadır (Çetin Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları, sh. 6):
a- Olağan sebep sorumluluğunda, yasada açıkça belirtilen etkinliklerde bulunanlar ya da o şeyi elinde tutanlar bu olgu nedeniyle doğan zararlardan kusurlu olmasalar bile sorumlu olacaklardır.
 
BY.nın 55. maddesinde istihdam edenin kullandığı kişilerin ifa ettikleri hizmet sırasında meydana getirdikleri zarardan sorumlu olacakları açıklanmıştır. Bu sorumluluk kusura dayanan, yani adam kullananın ya da adamlarının kusurlu olmasına dayanan bir sorumluluk değildir. Bu kişiler kusursuz da olsalar yine zarardan sorumlu olacakları için bir sebebiyet sorumluluğu sözkonusudur. Adam kullanan yalnız kusursuz olduğunu değil, ayrıca böyle bir zararın doğmaması için objektif yönden zorunlu olan tüm önlemleri aldığını kanıtlaması koşuluyla sorumluluktan kurtulabilir.
 
Öte yandan, BY.nın 55. maddesi uyarınca adam kullananın tazminat ile sorumlu tutulması halinde, aynı Yasanın 43. maddesi hükmünce ve kusurun hafifliğine dayanarak tazminatın indirilmesi olası değildir. Çünkü, BY.nın 43. maddesi ancak eylem failinin sorumluluğu ve kusuru söz konusu edilebilen hallerde yargıca kusurun derecesini esas alarak tazminatın takdiri yetkisini tanımıştır. Yine BY.nın 44/1. maddesi uyarınca, zarar görenin eylemi, zararın meydana gelmesine yol açmışsa sorumluluk söz konusu olmayacaktır.
 
b- Motorlu taşıtların kendine özgü ağır tehlike ve büyük bir zarar yarattıkları gözlenerek, trafik olaylarının sonuçlarını sadece zarara uğrayanlara yükletilmemesi için "işletenin tehlike sorumluluğu" kabul edilmiştir. Bu bağlamda, 6085 sayılı KTK.nun 2918 sayılı Yasayla değişik 85/1. fıkrasında, motorlu taşıt araçlarının kullanılması ve doğan zararlardan dolayı işletenin hukuksal sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise araç sahibinin sorumluluktan kurtulmasını sağlayan nedenler gösterilmiştir. işleten, motorlu aracın işletilmesinden bu maddede getirilen kusursuz sorumluluk kurallarınca sorumludur. Sorumluluktan kurtuluş nedenlerini ileri sürebilmek için, ne kendisinin ve ne de eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin olayda kusuru bulunmamalıdır.
 
Devlet ve kamu iktisadi teşebbüslerine ait araçların neden oldukları zararlar için de KTK.nun işletenin hukuksal sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır (KTK. m. 106). DDYda bir kamu iktisadi teşebbüsü sayılabilir. Trenlerin motorlu araç olması karşısında DDY'nın işleten olduğu, hemzemin geçitlerde karayolları trafiğine karıştığı anda üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı KTK.na göre sorumlu tutulması gerekir. Hemzemin geçit dışında DDY'nın BY. 55. maddesi gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu kurallarına göre kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumludur.
Somut olayda, davalı DDY'nın hemzemin geçitte karayoluna girdiği anda meydana gelen trafik olayı nedeniyle eylemlerinden sorumlu olduğu tren makinistinin kusuru bulunmadığı, yönetimin alması gerekli tüm önlemleri aldığı saptanmıştır. Böylece davalı ve adamlarına yöneltilmesi olanaklı bir kusur bulunmadığından açılan davanın reddi gerekirken, kararda yazılı nedenle tazminatla yükümlü tutulması usul ve yasaya aykırıdır.
 
Öbür yandan davacı, BY.nın 142. maddesi hükmünce müteselsil borçluların tamamından ya da birinden borcun tamamen edasını isteyebilir. Ancak, olayda davalı yönetimin olayda hiçbir sorumluluğu bulunmadığı saptandığına göre davanın bu yönden de reddi gerekir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 6.6.1994 9ününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini