 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1993/6032
K. 1994/5547
T. 1.6.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MENFİ TESBİT DAVASI
KREDİ SÖZLEŞMESİ
MÜTESELSİL KEFİLİN KREDİ LİMİTİ İLE SINIRLI SORUMLULUĞU
TEMERRÜT NEDENİYLE SORUMLU OLMA
KARAR ÖZETİ: Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili, ancak kredi limiti ile sınırlı olmak üzere ve ayrıca kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu tutulabilir.
(818 s. BK. m. 104/son)
(2004 s. İİK. m. 68, 68/a, 169/a)
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı bankanın, dava konusu Malatya ikinci icra Müdürlüğü'nün 1990/264 sayılı dosyası ile yaptığı takibine 10.7.1984 ve 16.10.1984 tarihli kredi sözleşmelerini dayanak yapmış olup, 10.7.1984 tarihli sözleşme 4.320.000 TL. limitli olarak düzenlenmiş ve davacı Hüseyin, 16.10.1984 tarihli sözleşme ise 8.795.000 TL. limitli olarak düzenlenmiş ve davacılar Abuzer, Vahap tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmışlardır. Bu durumda her bir davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesinden doğan borçtan sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyle iken davalı bankanın her iki sözleşmeden doğan alacağını birleştirerek ve tamamının tek bir alacak olarak davacıların tümünden istemesi ve mahkemece de bu yolda tahsilata yol açacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru bulunmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; müteselsil kefil kredi limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğundan dolayı, her bir davacının müteselsil kefili olduğu sözleşmelerden doğan hesabın kat' edildiği tarihe kadar ancak sözleşmelerin limiti ile sorumlu oldukları gözetilerek, şayet icra takibinden önce hesap kat edilmiş ise kat tarihindeki banka alacağına bu tarihten itibaren icra takip tarihine kadar temerrüt faizi ve bunun gider vergisi hesaplanmak ve böylece davacıların takip tarihinde sorumlu oldukları miktarların ayrı ayrı belirlenmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak, takipten önce hesap kat edilmemiş ise davacıların takip tarihindeki banka alacağından ancak kendi sözleşmelerinin limitleriyle sorumlu oldukları dikkate alınmak suretiyle ve takip tarihinden itibaren BK.nun 104/son maddesi gereğince temerrüt faizine tekrar faiz tahsilatına yol açılmayacak şekilde bir karar verilmekten ibarettir.
S o n u ç: Yukarıda bir nolu bentde. açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, iki nolu bentde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 1.6.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.