 |
T.C.
YARGITAY
Ondokuzucu Hukuk Dairesi
E. 1993/3785
K. 1994/5240
T. 26.5.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN VERDİĞİ TEMİNAT İPOTEĞİ
BORÇLUNUN BAŞKA ŞAHISLARIN BORÇLARINA KEFALETİ
KEFALETTEN DOĞANBORCUN SAPTANMASI
İPOTEKLİ TAŞINMAZ
KARAR ÖZETİ: 3. kişilerin verdiği teminat ipoteği, borçlunun başka şahısların borçlarına kefaletini de kapsadığına göre, borçlunun kefaletinden doğan borcu saptanarak, bu miktar yönünden de ipoteklitaşınmazın borçlu olduğu kabul edilmelidir.
(2004s. İİK. m. 67)
(743 s. MK. m. 785,788)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın davalı Ka.... A.Ş2rıe kredi sözleşmesine davalı 'kredi kullandırdığını, bu davalının aynı zamanda davacı bankanın kredi müşterisi dava dışı Ki... ve şirketlerinin imzaladıkları sözleşmelerde limitli kefil olduğunu, öbür davalıların Ka.... A.Ş. lehine ipotek veren üçüncü kişiler bulunduğunu, kat edilen borcun ihtarnameye karşın ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itiraz edildiğinden, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar yanıt. dilekçelerinde, davalı Ka A.Ş.'nın dava dışı ve Ki... A.Ş.'ye bir borcu bulunmadığını, esasen ipotek takibi içinde bu borcun takip edilemeyeceğini bildirmişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı Ka A.Ş.nin takip günü itibariyle davacı bankaya teminat mektubu ve nakten kullandırılan kredilerden dolayı borçlu bulunduğu, bu borçtan asıl borçlu olarak tümüyle, öbür davalıların ipotek ve kefalet limitleri içinde sorumlu oldukları, davalı Ka.... A.Ş.'nin dava dışı şirketlere olan kefalet borcu için istenen miktarların ayrı bir davanın konusu olduğu, ipotek takibi kapsamında istenemeyeceğinden reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı banka tarafından temyiz edilmiştir.
Dava nitelikçe, İİY.nın 67. maddesi hükümleri doğrultusunda açılmış itirazın iptali davasıdır. Takip talebinde alacağın konusu ayrıntılı biçimde açıklanmıştır. Burada davalılara gönderilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip istemine özgü ödeme emrinde davalı, borçlu Ka A.Ş.'nin ana para ve ödenmeyen teminat mektubuna ilişkin borcu yanında, dava dışı .... İnşaat A.Ş.ve Ki... A.Ş.'ye olan kefalet tutarlarından dolayı olan borçları da belirlenmiştir.
Öbür yandan, davalı kefil ve ipotek verenlerin ipotek belgelerinde; davalı asıl borçlu Ka.... A.Ş.'nin başka kişilere kefaletine ilişkin sözleşmelerden doğan borcunu da üstlenmişlerdir. Başka bir anlatımla, öbür davalı asıl borçlu Ka.... A.Ş.'nin davacı banka ile yapmış olduğu ve ilerde yapacağı işlemlerde "kefil olarak kabul ettiği, kambiyo senedi, sözleşme, kredi işlemlerinden doğmuş ve doğacak borçlarını, ana para ve eklentilerini karşılamak üzere taşınmaz mallarını banka lehine ipotek etmeyi kabul etmişlerdir. Bu durumda, davacı bankanın, ipotek belgesinde yazılı ve hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde sorumluluğunun belirlenmesi karşısında davalı firmanın kefalet borçları nedeniyle ipoteğe davalı icra takibine başvurması doğal sayılmalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; davalı asıl borçlu Ka.... A.Ş. lehine verilen ipoteklerin bu firmanın ipotek borcunu da kapsadığı, böylece takip konusu edilen dava dışı kişilere kefalet nedeniyle oluşan borç miktarı yönünde bilirkişilerden ek rapor alınarak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Davalı ka... A.Ş.'nin dava dışı borçlular lehine yaptığı kefalet nedeniyle oluşan borcu üstlenmesi karşısında, dava dışı şirketler hakkında takip ve dava açılmadığından, bu şirketlerdeki davacı banka alacağının araştırılamayacağı, sorumluluklarının saptanmasına gerek görülmediği yolundaki bilirkişi sözlerine göre, buna yönelik istemin reddi doğrultusunda hüküm kurulması isabetsiz olup, bozma nedeni sayılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 26.5.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.