 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1993/3224
K. 1993/3814
T. 17.5.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HUKUKSAL SORUMLULUK
KUSURA DAYANAN HAKSIZ EYLEM
KUSURSUZ SORUMLULUK (OBJEKTİF SORUMLULUK)
İŞLETENİN SORUMLULUĞU
KARAR ÖZETİ Trenin, hemzenin geçitte Tır aracı ile çarpışması nedeniyle DDY.nın hukuki sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 106. maddesine göre işletenin sorumluluğu hükümlerine tabidir. Tren nıakinistinin kusursuz olduğu ve DDY.nın alması gerekli tüm önlemleri aldığı saptandığından tazminat la sorumlu tutulamaz.
(2918 s. Trafik K. m. 3,57,76, 106)
(8185. BK. m. 43, 44, 55)
Taraflar arasındaki karşılıklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı idare vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, davacının yönetimindeki TIR aracına davalı Kurum'a ait trenin çarpması sonucu davacının yaralandığını, hayati tehlike geçirip sürekli sakat kaldığını, % 45 maluliyetinin saptandığını bildirerek 50 milyon lira maddi ve 100 milyon lira manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı; Kuruluşun hiçbir kusuru bulunmadığından davanın reddini, karşı dava olarak, davacının kusurlu davranışı sonucu kamu hizmeti geren kuruluşa ait trenin hasarlandığı ve tehire ol açtığından 4.4.27.342 TL.. makina hasan, 886.236 TL. tehirden kaynaklanan 5.313.578 TL. zararın olay gününden itibaren yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan alınmasını istemiştir.
Mahkemece, objektif kusur esasına göre bilirkişice hesaplanan maddi tazminatın BK.nun 43 ve 44. maddelerine göre davacının kusur oranı dikkate alınarak % 60'ınır~ indirilmesi suretiyle istemle bağlı kalınarak 50 milyon lira maddi ve 4 milyon lira manevi tazminatın olay gününden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı ve karşı davacı TCDD. vekilince temyiz edilmiştir.
1- Olay, 20.11.1989 gününde Savaştepe-Balıkesir Karayolu'nun 2. kilometresindeki demiryolu hemzemin geçidinde, davacı yönetimindeki treylerle, davalı yönetime ait trenin çarpışarak davacının bedeni hasar görmesidir. Mahkemece yaptırılan üç kişilik uzman bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, olay yerinin demiryolu-karayolu hemzemin geçidi olduğu, karayolu geçit düşey işaretlemenin tam olarak konulduğu, treylerin geçit önceside tren izleri bulunmadığı, görüşün açık olduğu belirlenmiştir. Davacı treyler sürücüsünün; geçiş öncesi işaretlemeye dikkat etmediği, önceden hızını azaltıp 5 metre kala durup gelmesi olası- trene bakmadığı, seyir hızıyla geçide girdiğinden tam kusurlu, soldan gelen düdük çalıp tren yapan tren makinistinin ise kusursuz olduğu açıklanmıştır.
Belirlenen bu maddi olgu dışında, olaya ilişkin yasal önlemler şöyledir:
Demiryolu geçidi (hemzemin geçit); karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir (2918 s. KTK. m. 3). Aksine bir trafik işareti olmadıkça, bütün kavşaklarda araçlar ray üzerinde hareket eden taraflara ilk geçiş hakkını vermek zorundadır (m. 57/e). Bu kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki koşullara uyacak biçimde dikkatli bulunmak ve araçlarını ilk geçiş hakkı olan araçların geçmesine izin vermek üzere durabileceği hızla sürmek zorundadır (m. 57/a). lşıklı işaret veya bariyerle donatılmamış demiryolu geçitlerini geçmeden önce sürücüleri durmaları, herhangi bir demiryolu aracının yaklaşmadığına emin olduktan sonra geçmeleri zorunludur (m. 76/b).
Olayın hukuksal dayanağı yönündeki değerlendirmelere gelince:
Uğranılan bir zarar karşısında, hukuksal sorumluluk söz konusudur. Zarar sonucu çıkan bu sorumluluk; ya sözleşmeden, ya da kusura dayanan haksız eylem, yahutta yasadan doğan. Trafik kazalarından doğan zararlarda esas itibarıyle sözleşme dışı sorumluluk ortaya çıkar. Burada sorumluluğun kusura dayanması genel ve temel kural ise de yasaların açıkça kabul ettiği özel durumlarda kusur olmadan da sorumluluğa yer verilmiştir. İşte kusursuz sorumluluğu anlatım ve bu amaçla kullanılan deyim, sebep (objektif) sorumluluktur. Sebep sorumluluğu, "olağan sebep sorumluluğu" ve "tehlike sorumluluğu" olarak ikili bir ayırıma tabi tutulmaktadır (Çetin Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları, sh. 6).
a- Olağan sebep sorumluluğunda, yasada açıkça belirtilen etkinliklerde bulunanlar ya da o şeyi elinde tutanlar bu olgu nedeniyle doğan zararlardan kusurlu olmasalar bile sorumlu olacaklardır.
BY.nın 55. maddesinde istihdam edenin kullandığı kişilerin ifa ettikleri hizmet sırasında meydana getirdikleri zarardan sorumlu olacakları açıklanmıştır. Bu sorumluluk kusura dayanan, yani adam kullananın ya da adamlarının kusurlu olmasına dayanan bir sorumluluk değildir. Bu kişiler kusursuz da olsalar yine zarardan sorumlu olacakları için bir sebebiyet sorumluluğu sözkonusudur. Adam kullanan yalnız kusursuz olduğunu değil, ayrıca böyle bir zararın doğmaması için objektif yönden zorunlu olan tüm önlemleri aldığını kanıtlaması koşuluyla sorumluluktan kurtulabilir.
Öte yandan, BY.nın 55. maddesi uyarınca adam kullananın tazminat ile sorumlu tutulması halinde, aynı Yasanın 43. madde hükmünce ve kusurun hafifliğine dayanarak tazminatın indirilmesi olası değildir. Çünkü, BY.nın 43. maddesi ancak eylem failinin sorumluluğu ve kusuru söz konusu edilebilen hallerde yargıca kusurun derecesini esas alarak tazminatın takdiri yetkisini tanımıştır. Yine, BY.nın 44/1. maddesi uyarınca, zarar görenin eylemi, zararın meydana gelmesine yol açmışsa sorumluluk söz konusu olmayacaktır.
b- Motorlu taşıtların kendine özgü ağır tehlike ve büyük bir zarar yarattıkları gözlenerek, trafik olaylarının sonuçlarını sadece zarara uğrayanlara yükletilmemesi için "işletenin tehlike sorumluluğu" kabul edilmiştir. Bu bağlamda, 6085 sayılı KTK.nun 2918 sayılı Yasayla değişik 85/1. fıkrasında; motorlu taşıt araçlarının kullanılması ve doğan zararlardan dolayı işletenin hukuksal sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise araç sahibinin sorumluluktan kurtulmasını sağlayan nedenler gösterilmiştir. işleten, motorlu aracın işletilmesinden bu maddede getirilen kusursuz sorumluluk kurallarınca sorumludur. Sorumluluktan kurtuluş nedenlerini ileri sürebilmek için ne kendisinin ve ne de eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin olayda kusuru bulunmamalıdır.
Devlet ve Kamu iktisadi Teşebbüslerine ait araçların neden oldukları zararlar için de KTK.nun işletenin hukuksal sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır (KTK. m. 106). DDY.'da bir Kamu iktisadi Teşebbüsü sayılabilir. Trenlerin motorlu araç olması karşısında DDY.'nin işleten olduğu, hemzemin geçitlerde karayolları trafiğine karıştığı anda üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı KTK.na göre sorumlu tutulması gerekir. Hemzemin geçit dışında DDY.nın BY.nın 55. maddesi gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu kurallarına göre kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumludur.
Somut olayda, davalı ve karşı davacı DDY.nın hemzemin geçitte karayoluna girdiği anda meydana gelen trafik olayı nedeniyle eylemlerinden sorumlu olduğu tren makinistinin kusuru bulunmadığı, yönetimin alması gerekli tüm önlemleri aldığı saptanmıştır. Böylece davalı ve adamlarına yöneltilmesi olanaklı bir kusur bulunmadığından açılan davanın reddi gerekirken, kararda yazılı nedenle tazminatla yükümlü tutulması usul ve yasaya aykırıdır.
2- Öbür yandan, davalı ve karşı davacı DDY. tarafından yönetimine uygun olarak açılan karşı dava yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir.
So n u ç : Yukarıda 1 ve 2. bentlerde yazılı nedenlerle yerel mahkeme kararının davalı ve karşı davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.5.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.