Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1993/1542
K. 1993/7085
T. 27.10.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
BORCUN ÖDENMEMESİ (İFA EDİLMEMESİ)
BORÇLUNUN MOTEMERRİT OLMASI
EK (MUNZAM) ZARAR
 
KARAR ÖZETİ Borçlu, borcunu gecikme ile ifasından dolayı zarar ve ziyandan mükellef olduğu gibi, BK.nun 105. maddesine göre alacaklının düçar olduğu zarar talep edebileceği geçmiş günler faizinden fazla olması halinde borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe ek zararı dahi tazminle mükelleftir.
(818 s. BK. m. 96, 102, 105)
 
Davacı; 1- Ç....  Çelik Endüstrisi A.Ş. 2- Ç....  İthalat ve İhracat T.A.Ş. 3- Mehmet 4- Ç   Holding A.Ş. Vekilleri ile davalı .... A.Ş. Vekilleri arasında görülen menfi tesbit davası hakkında, (İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi)nden verilen 26.11.1991 gün ve 224-1099 sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 5.11.1992 gün ve 2649-5680 sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin 24/7. maddesi hükmüne, anılan maddenin son paragrafındaki müeyyidenin ilk paragrafın uygulanmasına mani teşkil etmemesi-ne, ek taahhütnamenin son cümlesindeki kısa vadeli kredi faiz oranına % 15 ilavesi ile temerrüt faizinin uygulanacağının belirtilmesinin kredinin Türk Lirası üzerinden kurulduğunu göstermesine göre, davalının aşağıdaki ben-din kapsamı dışındaki sair karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
 
2- Davalı bankaca, davacı lehine verdiği aval nedeniyle muhataba toplam 2.092.094 Amerikan Doları'nın transferinin gerçekleştirildiği ve davacının ek taahhütname hükümlerine rağmen poliçe bedelini süresinde davalı bankaya yatırmadığı ve mütemerrit duruma düştüğü taraflar arasında tartışmasızdır.
 
Bilirkişi raporunda açıklandığı gibi, davalı transfer edilen poliçe bedelini döviz kredisi olarak izlemiş, bu tutara % 9 akreditif aval ve transfer komisyonu ile % 32 gecikme faizi tahakkuk ettirmiş, davacı şirketin borcunu Türk Lirası olarak ödemeye başlaması üzerine döviz kredisinde izlediği hesaba 14.3.1988 tarihinde 7.3.1988-14.3.1988 tarihleri arası için 7 gün gecikme faizi (% 32) tahakkuk ettirmek suretiyle 2.306.417.42 Amerikan Doları'na ulaşan bu krediyi bu bakiyeden kapatarak Türk Lirası karşılığı olan meblağları muhtelif alacak hesabına borç işlemiştir. Borç olarak işlenen toplam 3.500.055.329 Lira yukarıda belirtilen 2.306.417.42 Amerikan Doları ve kur farkı kalemleri gözönüne alınarak ulaşılan tutardır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının sorumlu olduğu tutar tesbit edilirken, firmaya açılan kredinin gayri nakdi kredi olduğu transfer edilen poliçe bedellerinin Türk Lirası karşılıklarına davalı bankaca uygulanmakta olan kısa vadeli kredi faiz oranı + % 15 eklenmek suretiyle temerrüt faizi uygulanması gerektiği döviz kredisi olmadığından davalının kur farkı (komisyon) adı altında bir istemde bulunamayacağı, sonuç olarak alacak + temerrüt faizi + kaynak kullanımını destekleme fonu + gider vergisi ve transfer komisyonu olmak üzere alacaklı bulunduğu miktar tesbit edilerek, davalı bankanın ayrıca bankalar arası serbest piyasada serbest kur üzerinden döviz satın alarak döviz pozisyonundaki açığını kapatmasının davacının sorumluluğunda olmayacağı, davalı bankanın döviz yükümlülüklerini gözönünde tutularak gerekli olan tutarda döviz bulundurmak zorunda olduğu mütalaa edilmiştir. Davalı, dava dilekçesine cevabında ve izleyen layihalarında, davacının ek taahhütname gereği poliçe bedellerini vadesinden 15 gün evvel başlamak üzere vade bitimine 7 gün kalıncaya kadar bankalarına yatıracağını taahhüt ettiği halde, bu taahhüde uymadığını yapmış oldukları döviz transferleri nedeniyle döviz pozisyonlarında meydana gelen açığı kapamak zorunda olduklarından, bankalardan fazla fiyatlarda döviz aldıklarını, davacının temerrüt tarihinde ödemesi gereken 2.092.094 Amerikan Doları'nı yada poliçe bedeli doların satın alınabileceği Türk Lirasını bankaya yatırmış olsaydı bunu dövize çevirerek uyguladıkları komisyon nisbeti üzerinden müşterisine kullandırabileceklerini, böylece zarar görmeyecekleri gibi ticari gelir de sağlayacaklarını savunmuştur.
 
BK.nun 96, 102. maddeleri hükümleri gereği alacaklı, hakkından kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiçbir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bundan doğan zararı tazmine mecbur ve yine mütemerrit olan borçlu, borcunun teehhürle ifasından dolayı zarar ve ziyandan mükellef olduğu gibi, yine aynı Yasanın 105. maddesi, alacaklının düçar olduğu zararını talep edebileceği geçmiş günler faizinden fazla olması halinde, borçlunun kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazminle mükellef olduğunu hükme bağlamıştır. BK.nun 105. maddesindeki zarara dayanak alınan alacak kavramına, sözleşmelerden doğan veya haksız hile davalı alacakların tamamı dahil olup, temerrüde konu ve faize hak veren yasal bir alacağın mevcudiyeti yeterlidir. Bu durumda ise, borçlu, mütemerrit olmasaydı ve borcunu zamanında ödeseydi alacaklının varlığı ne duruma gelecek idi ise o durum sağlanmalıdır. Bu ölçüler içinde,davalının savunması gözönüne alınarak, var ise faizle karşılanamayan davalı zararının kanıtlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Yukarıda bir nolu bentte yazılı nedenle sair karar düzeltme isteminin reddine, iki nolu bentle yazılı nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 5.11.1992 tarih, 1992/2649 esas, 92/5680 sayılı onam~ kararının kaldırılmasına, hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), önce alınan onama harcının istek halinde iadesine, vekili evvelce duruşmaya gelen davalı yararına takdir edilen 11.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 27.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini