 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1992/8679
K. 1993/2410
T. 2.4.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MÜTESELSİL BORÇLULAR
BORÇTAN SORUMLULUK
OLAYDAN ÖNCE ARACIN NOTERDE SATIŞI
ÖZET 2918 sayılı Kanunun 88. maddesine göre, aynı zarardan sorumlu olan kişiler müteselsil sorumludurlar. BK.nun 141. maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludurlar.
Kusurun bir kısmının dava dışı üçüncü kişide olduğunun sonradan ortaya çıkması davalının zararın tamamından sorumlu tutulmasına engel değildir. Olaydan önce aracın noterde satışı sicil kaydına intikalinden önce de satanın sorumluluğunu ortadan kaldırır.
(2918 s. Trafik K. m. 88)
(818 s.BK.m.141)
(6762 s. TTK. m. 20/2-d)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkillerine ait olup, babasının kullandığı otomobile, davalı Cahit'e ait öbür davalı Ali'nin kullandığı aracın çarparak, hasara ve otomobilin içindekilerin yaralanmalarına neden olduğunu ileri sürerek, aracın onarım ve değer kaybı gideri ile aracını kullanamaması nedeniyle ödediği giderin tahsil ini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cahit, trafik kaydında adına kayıtlı aracın olaydan önce öbür davalı Ali'ye noter kanalıyla sattığını bildirerek, diğer davalı Ali ise yokluğunda davacının yaptırmış olduğu saptamaya davalı bilirkişi raporunu kabul etmediğini, istenen bedelin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı Cahit'in olaya karışan aracı olay günü olan 1.7.1989 gününden önce 10.3.1988 tarihinde noter senediyle öbür davalı Ali'ye satarak teslim ettiğinden hakkında açılan davanın reddine, Ali yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen bilirkişi raporuna göre, olayda davalı Ali'nin 6/8 oranında, dava dışı Karayollarının 2/8 oranında kusurlu oldukları, davacının kusuru bulunmadığı saptanmıştır. Karayolları Trafik Kanununun 88. maddesinde, aynı zararlardan sorumlu olan kişilerin müteselsilen sorumlu olacakları kabul edilmiştir. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her bir i borcun tamamından sorumludur (BK. m. 141). Davacı, davayı açarken aslında davalı olarak gösterdikleri yönünden teselsül hükümlerine dayanmıştır. Her ne kadar kusurun % 100 davalıda olduğunu ileri sürmüş ise de, amacı kendisinin hiçbir kusuru olmadığını a çıklamaktır. Bir kısım kusurun, dava dışı üçüncü kişide (Karayolları) olduğu sonradan anlaşılmıştır. Bu durum davacının amacı ve teselsül hükümlerine dayanılmasıyla birlikte değerlendirildiğinde "zararın tamamından davalının sorumlu tutulması" gerekir (Yar gıtay Hukuk Genel Kurulu, 19.12.1986 gün, 1985/4-822 esas, 1986/1140 sayılı karar).
Bu durumda, davalı Ali'nin zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken 6/8 kusur oranına eş düşen bölümünden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, kural olarak resmi trafik sicilinde adına motorlu araç kayıtlanmış yetkili yönetimce tescil belgesi verilmiş kimse "araç sahibi"dir. Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri noterlerce yapılır. Ayrıca, satış ve devirler noterlerce, işlenmek üzere en geç işlemi izleyen iş günü içinde ilgili tescil kuruluşuna bildirilir (TTK. m. 20/2-d). Bu işlemler trafik kazalarında sorumlu olan kimselerin kısa sürede belirlenmesi ve zarar görenlerin korunmasını sağlar. Somut olayda, davalı Cahit kazayı yapan aracın trafik kaydına göre sahibi durumundadır. Davacı trafik kaydını esas alarak dava etmektedir. Kaza sırasında bu davalının aracın sahibi olmadığı, trafik kaydının gerçeği yansıtmadığı ileri sürülmüş değildir. Davalı Cahit, aracın öbür davalıya satımı yapılıp devredildiğini noter senedini ibraz ederek kanıtlamıştır. Bunun üzerine, bu davalı hakkındaki dava reddedilmiştir. Davacı, davanın açılmasına neden olmadığına göre yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekir. Mahkemece, davacı yarg ılama giderinden sorumlu tutulmazken avukatlık ücretinden sorumlu tutularak davalı Cahit yararına avukatlık ücreti takdiri isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 2.4.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|