 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1992/672
K. 1992/887
T. 24.3.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KANIT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
ÖZET Davalı, senetlerin ticari işletmesi ile ilgili olmadığını iddia etmekle asılın aksini iddia ettiğinden, kanıt yükümlülüğü davalı taraftadır.
(743 s. MK. m. 6)
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sipariş verdiği konfeksiyon mallarının bedeline karşılık. olmak üzere 7 adet bono verdiğini, davalı nın malları davacıya göndermediğini ve senetlerle ilgili olarak icra takibi yaptığını, bu senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise, davaya konu senetlerin, davalının davacıya saflığı evindeki halıların arta kalan bedeline karşılık olmak üzere davacıdan alındığını, davacının iddia ettiği konfeksiyon mallarının siparişi ile ilgisi bulunmadığını, bu bonoların müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Yerel mahkeme, 'Davacının davalıya aralarındaki mal alışverişinden dolayı borcunun bulunmadığı hususunun tesbit edilmediği" yolundaki bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar vermiştir. Davalı taraf süresi içinde delil ibraz etmemiştir.
Davalı taraf vermiş olduğu 14.10.1988 tarihli delil listesinde, davalının malları gönderdiğine ilişkin sevk irsaliyesi, ambar makbuz ve faturalara da dayanmıştır. Davalının yedinde bulunan bu belgeler ibraz ettirilmeden bilirkişi düşüncesi alınması doğru değildir.
Ayrıca davalı, davaya konu senetlerin başka bir borç ilişkisi olan, evinde bulunan halıların satışına ilişkin bakiye satış bedeli için alındığını, diğer bir anlatımla ticari işletmesi ile ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Asıl olan senetlerin davalının ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır. Davalı ticari işletmesi ile ilgili olmadığını iddia etmekle asılın aksini iddia ettiğinden, kanıt yükümlülüğü davalı taraftadır.
Yukarıda değinilen hususlar nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|