 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1992/4836
K. 1993/6948
T. 12.2.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HATIR TAŞIMASI
KUSUR ORANI
TAZMİNATIN HAKKANİYETE UYGUN MİKTARDA İNDİRİLMESİ
ARAÇ İŞLETENİN ZARARDAN SORUMLU OLMAMASI KURALI
ÖZET :1- Birlikte içki içtiği arkadaşının arabasına ücretsiz binen kişinin taşınması, bir hatır taşıması türü olup, tazminatın hakkaniyete uygun bir miktar indirilmesini gerektirir.
2-Tamir için bırakılan aracın sebep olduğu zararlardan dolayı aracın işleteni sorumlu değildir.
(818 s. BK. m. 43,44)
(2918 s. Trafik K. m. 87, 104/1)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Hüseyin vekili ile diğer davalı Mustafa tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1– Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mahkemece, maddi ve manevi tazminat miktarlarının tayininde Bağ–Kur gelirinin, müteveffaya kabili izafe bir kusur mevcut olmadığının, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının nazara alınmış olmasına göre davalı Hüseyin'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2– Davalı Hüseyin ile davacıların murisi Ekrem'in dükkan komşusu ve arkadaş oldukları, her ikisinin birlikte olaydan önce dükkanda içki içtiklerini, kendisine boya için bırakılmış olan davalı Mustafa'ya ait otonun davalı Hüseyin tarafından yanında müteveffa olduğu halde kullanılıp şehir dışına çıktıkları, söz konusu trafik kazasının bu esnada vuku bulduğu anlaşılmakla ortada hatır taşıması mevcuttur.
Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri birbirlerini tamamlayan hükümleri havidir. Hakim gerek tazminatın şeklini, gerekse miktarını tayin ederken kusur oranı ile birlikte, halin özelliklerini de göz önünde bulundurmak zorundadır. Birlikte içki içilen, dükkan komşusu arkadaş durumunda olan, içkili olduğunu bilerek davalı Hüseyin'in arabasına binen müteveffanın gezinti için arabaya alınıp taşınması durumu da bu maddeler kapsamı içinde mütalaa edilmesi gereken bir husus olup tazminatın hakkaniyete uygun bir miktar indirilmesini icap ettirir.
Mahkemece tazminat miktarının tayininde bu hususun göz Önünde bulundurulmuş olması yasaya aykırı olup davalı Hüseyin'in bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.
3– Otonun davalı Mustafa'ya ait olduğu, tamir için önce üçüncü bir kişiye bırakılmış, sonra da boya için davalı boyacı Hüseyin'e intikal ettirilmiş olduğu tartışmasızdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun m. 104/F.1 hükmünde araç işletenin, onarım için bırakılan aracın sebep olduğu zararlardan sorumlu olmayacağı kuralı getirilmiştir. Bu durumda aracın sahibi ve işleteni olan davalı Mustafa'nın sorumluluğu söz konusu değildir. Mahkemece aksine düşüncelerle Mustafa'nın sorumlu tutulması yasaya aykırı olup davalı Mustafa'nın temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ: Yukarıda bir nolu bentle yazılı nedenlerle davalı Hüseyin'in sair temyiz itirazlarının reddine, kararın ikinci bentle yazılı nedenlerle davalı Hüseyin yararına, üçüncü bentle yazılı nedenlerle, davalı Mustafa yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 12.2.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|