 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E. 1992/30
K. 1992/50
T. 4.2.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TARAFLARIN MAHKEMECE DURUŞMAYA
DAVET EDİLMESİ
- YARGITAY'IN BOZMA KARARINA
UYULUP UYULMAYACAĞI HUSUSUNDA
KARAR VERİLMESİ
ÖZET : HUMK.nun 429/2. maddesi, bozma üzerine davaya bakacak olan mahkemenin, 434. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanarak kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay'ın bozma kararına uyulup uyulmayacağı hususunda bir karar vermesi gerektiği şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkemece, Usulün değişik 429/2. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
(1086 s. HUMK. m. 409/2, 429, 434, 442/A, 429/2)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davası sonunda mahkemece verilen davanın reddine ilişkin hüküm tarafların temyizi üzerine Yüksek 11. Hukuk Dairesi'nce davalı yararına bozulmuş ve davacı vekilinin karar düzeltme istemi reddedilmiştir. Daha sonra yerel mahkemece, taraf vekillerinin süresi içinde yenileme dilekçesi vermemiş oldukları gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
HUMK.nun 409/2. maddesinde, oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosyanın işlemden kaldırılacağı hüküm altına alınmış ve söz konusu maddenin "Yargıtay'dan karar bozularak geri gönderilen davalara da uygulanacağı" 5.10.1980 gün ve 1980/2-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında benimsenmiştir. Anılan İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde "... Yargıtay'dan kararı bozularak geri gönderilen dosyaların yeniden ele alınıp gün tayin edilebilmesi için tarafların başvurmaları gerektiği, böyle bir başvuru yapılıp, gerekli giderler ödenmeden mahkemelerce resen gün tayin edilip tarafların çağrılmasının mümkün olmadığı ve esasen çağrı giderleri olmadıkça, mahkemelerin kendiliğinden işlem yapma olanağının bulunmadığı" hususlarına işaret edilmiştir.
Ne var ki, 16.7.1981 tarihinde kabul edilen 2494 sayılı Yasa ile HUMK. nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış, bu beyanda 429 ve 434. maddeler yeniden düzenlenerek yasaya 442/A maddesi ilave edilmiştir.
Söz konusu değişiklik sonucu 429. maddenin 2. fıkrası; bozma üzerine davaya bakacak olan mahkemenin, 434. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanarak kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay'ın bozma kararına uyulup uyulmayacağı hususunda bir karar vermesi gerektiği şeklinde düzenlenmiş ve değişiklik gerekçesinde de yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme kararına konu teşkil eden duruma yasal yönden çözüm getirilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır.
O halde mahkemece, Usulün değişik 429/2. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken bu yön gözardı edilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan harcın temyiz edene iadesine, 4.2.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|