 |
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E: 1992/214
K: 1992/110
T: 11.02.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı Banka vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat Serpil Çatbaş gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp, hüküm verilmiş olmasına, özellikle icra takibine konu alacağın belirli olması, borçlu tarafından bilinmesi, tayin ve tahkik edilmesi mümkün nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması nedeniyle davacı yararına inkar tazimnatına hükmedilmesinde yasa ve usule aykırı bir yön görülmemiş olup, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlar hakkındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı tarafça bloke şerhi verilen çekten dolayı, şerhi veren davalı banka aleyhine açılan itirazın iptali davası yerel mahkemece reddedilmiş, davacının temyiz yoluna başvurması üzerine Yüksek 11. Hukuk Dairesinin 8.11.1990, Esas 1990/4442, Karar 1990/7090 sayılı ilamı ile hüküm davacı yararına bozulmuş, davalı tarafça yapılan karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 2.3.1992 gün, Esas 1991/1901, Karar 1991/2038 sayılı ilamıyla reddedilmiştir. Bozma ilamına uyan yerel mahkeme, itirazın iptaline, davacının 102.441.000 TL. alacaklı oluduğunun tesbitine, kademeli reeskont faizi ile % 15 inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar vermiştir. Yerel mahkemenin bu son kararı bu kez, davalı bankaca temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının alacaklı olduğuna karar verilen 102.441.000 TL. içine icra takip dosyasına göre;
97.000.000 TL. Asıl Alacak
9.700.000 TL. 3167 Sayılı yasanın 16/2. maddesi gereğince % 10
4.850.000 TL. T.T.K.nun 695. son maddesi gereğince % 5
291.000 TL. T.T.K.nun 722/4. maddesine göre %0,3 komisyon
600.000 TL. % 52 reeskont faizi
dahildir ki. toplam 102,441.000 TL. olmaktadır.
Davalının temyiz taleplerinin, maddi ve hukuk ve usul hukuku yönünden ayrı ayrı incelenmesi gerekir.
Çeklerde teyit Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olmayıp, Yargıtay kararları ve öğretide kabul edilmiştir. Çeki teyit eden muhatap banka, ibraz süresi içinde çek bedelini bloke etmek ve başvuru olduğunda bedelini ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda, çek arkasında mevcut olan kayıt, bu çekin teyitli çek olduğunu gösterir. Bankanın çek hamiline sorumluluğu çek bedeliyle sınırlıdır. T.T.K.nun 695, 722/4. maddeleri ile 3167 Sayılı Kanunun 16/2. maddesinden doğan tazminat sorumluluğu ise keşideciye aittir.
Uyulan bozma ilamının son satırlarında ".......bulunmasına göre davalının dava konusu çek bedelinden sorumlu bulunduğu......." cümleciği mevcuttur. Bundan dolayı, yalnız çek bedeli ile ilgili olmak üzere davacı yararına, bozma ilamına uyulmakla, usuli kazanılmış, hak doğmuştur. Dolayısıyla yerel mahkemece; bozma ilamının kapsamı dışında kalan, davalı bankanın bir sorumluluğu bulunmayan ve keşidecinin sorumlu olduğu T.T.K.nun 695, 722/4. ve 3167 Sayılı Kanunun 16/2. maddelerine giren taleplerin reddine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 11.000 lira duruşma avukatlık parasının davcıdan alınarak davalıyı ödenmesine 11.02.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|