Borçlu taksitlendirme işlemine göre takibin kesinleştiği 16.11.1990 tarihinden itibaren 1 ay içinde birinci taksidi ödemediğinden, 16.12.1990 tarihinden itibaren borçlu icradaki ödeme taahhüdünü ihlal etmiştir. İİK.nun 111. maddesi hükmünce alacaklının satış isteme hakkı bu tarihte doğmuş olup, bu tarih itibariyle İİK.nun 106. maddesi hükmünce 1 yıllık süre içinde satışın istenmemesi sebebiyle aynı yasanın 110. maddesi hükmünce haciz kendiliğinden kalkmıştır.
(2004 s. İİK. m. 106, 110, 111)
Taraflar arasındaki derece kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davalı banka tarafından yapılan 9.11.1990 tarihinde ilamsız takip sebebiyle borçlu adına çıkarılan ödeme emri aynı tarihte tebliğ edilmiş ve icrada taraflar 9.11.1990 tarihli anlaşma ile bu tarihten itibaren her ay 21.492.625 TL.Iık taksitlerle borcun ödenmesi kararlaştırılmış ve 17.11.1990 tarihinde de borçlunun sıra cetveline konu mahcuz malı haczedil
miştir. Borçlu taksitlendirme işlemine göre ve takibin kesinleştiği 16.11.1990 tarihinden itibaren 1 ay içinde birinci taksidi ödemediğinden, 16.12.1990 tarihinden itibaren borçlu icradaki ödeme taahhüdünü ihlal etmiştir. İİK.nun 111. maddesi hükmünce alac
aklının satış isteme hakkı bu tarihte doğmuş olup, bu tarih itibariyle İİK.nun 106. maddesi hükmünce 1 yıllık süre içinde satışın istenmemesi sebebiyle aynı Yasanın 110. maddesi hükmünce haciz kendiliğinden kalkmıştır. Tetkik Merciince yasanın anılan bu hü
kümleri gözetilmeden itirazın reddedilmesi yanlıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.