(2004 s.
İİK. m.67/2)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı banka vekili, davalıların davacı banka tarafından verilen zirai kredinin asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefili olduklarını, borcun vadesinde ödenmemesi ile borcun ipotekle temin edilen kısmen üzerinde kalan bölüm hakkında tahsilde tekerrür olmam
ak kaydıyla yaptığı icra takibine itiraz ettiklerini belirtip itirazın iptalini ve % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.'
Davalılar cevap vermemiş, davalı Yaşar duruşmada, alacağın mevcut ipotekten temini gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ipotek üzerinde kalan borç miktarının 24.224.548 TL. olduğunun bilirkişi incelemesi ile sabit görüldüğü nedeniyle itirazların iptaline ancak, alacak miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği nedeniyle tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı banka tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun değişik 67/2. maddesi; borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesini amirdir. Likit bir alacağa vaki itirazın iptali halinde borçlunun haksız olduğunun kabulü gerekir.
Takip konusu alacak belirli, sabit, borçlu tarafından bilinmesi veya tayin ve tahkik edilmesi mümkün nitelikte ise ve miktarının tayini tarafların anlaşmalarına veya hakimin taktirine bağlı değil ise, likit alacak sayılır.
Yukarıdaki özellikleri itibarı ile banka kredisi olarak verilen, katedilip geri istenilen ve baliğ olduğu miktarın her an için hesaplanması mümkün bulunan likit bir alacak hakkında davalıların itirazının haksızlığına ve iptaline karar verildiği gözden kaçırılarak, aksine düşüncelerle yazılı şekilde tazminat talebinin reddi isabetsizdir.
SONUÇ:
Yukarda yazılı nedenlerle kararın davacı yararına
BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.