 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2006/4964
K: 2006/5444
T: 29.06.2006
KAT İRTİFAKININ SONA ERDİRİLMES İ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti : Mimari projeye uygun yapılan 5 katlı binanın depremde tamamen yıkılmasından sonra imar mevzuatı üç kata izin vermektedir. Bu haliyle 5 katlı bina yapılamayacağından ve kat irtifakı sahipleri de yeni bina konusunda anlaşamadıklarından kat irtifakının sona erdirilmesi gerekir.
(634 s. KMK m. 49)
Dava dilekçesinde kat irtifakının sona erdirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, kat irtifak hakkı sahibi olduğu 4190 parsel sayılı taşınmaz üzerinde onaylı mimari projesine uygun olarak yapılmış bulunan anayapının 1999 yılındaki depremde tamamen yıkıldığını, bu arsa üzerine (projesine uygun) yeni bir yapının da yapılamadığını, buna karşın diğer kat irtifak hakkı sahibi davalının kat irtifakının sona ermesini istemediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki kat irtifakının sona erdirilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, kat irtifaklı arsanın yok olmadığı, imar ve inşaat izni uyarınca bu taşınmaz üzerine her bir paydaşa bağımsız bölüm düşecek şekilde yapı yapılmasının mümkün olduğu, buna göre kat irtifakının sona ermesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; dava konusu edilen 4190 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifakının kurulmuş olduğu, onaylı mimari projesine göre beş bağımsız bölümlü anayapıda davacı Yılmaz'ın toplam 236/276 arsa paylı 1, 2, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerde, davalı Muzaffer'in de 40/276 arsa paylı 5 nolu bağımsız bölümde kat irtifak hakkı sahibi bulundukları, kat irtifakının kurulmasına esas alınan onaylı mimari projesine göre yapımı tamamlanmış olan anayapının 1999 yılında yaşanan deprem sonucu tamamen yıkıldığı, deprem sonrasındaki imar mevzuatı ve inşaat durumu itibariyle dava konusu arsa üzerine ancak üç katlı yapıya izin verilebileceği, buna göre taşınmazda kat irtifakının kurulması sırasında paydaşların muvafakati ile hazırlanıp belediyece onaylanan mimari projeye uygun (beş katlı beş bağımsız bölümlü) bir yapının yapılmasına yasal olanak bulunmadığı, deprem sonrasında gelişen durum karşısında kat irtifak hakkı sahipleri olan davacı ve davalının şimdiki imar mevzuatına ve imarın tanıdığı inşaat iznine uygun olarak proje değişikliği yapmak ve belediyeye onaylattırıp buna göre yeni bir yapı yapmak konusunda anlaşmaya da varamadıkları, sonuç olarak; Kat Mülkiyeti Yasası'nın 49. maddesi hükümleri (özellikle 3. fıkra hükmü) uyarınca dava konusu kat irtifaklı taşınmaz üzerinde, bu irtifakın kurulması sırasında tapuya verilen plana (belediyece onaylı mimari projeye) uygun biçimde yapı yapılmasının olanaksız duruma geldiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan hususlar göz önünde tutulduğunda, mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki kat irtifakının sona ermesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.