 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2004/6165
K: 2004/6385
T: 23.9.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm itiraz eden hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz mal üzerinde irtifak hakkı tesisi için irtifak kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin peşin ödenmesi karşılığında irtifakın tapuda idare adına tescili istemine ilişkin olup, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 19. maddesi hükmüne dayanılarak açılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüyle, dava konusu edilen taşınmazın 449 m2'lik bölümünde daimi irtifak hakkı tesisi ile davacı BOTAŞ adına tapuya tesciline, kamulaştırılan taşınmaz bedeli olarak 187.541.000 TL.nın davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19. maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. Yasanın 4. maddesi kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilebileceğini öngördüğüne göre, mülkiyet kamulaştırmasına ilişkin kuralların kısmen de olsa irtifak kamulaştırmaları hakkında da uygulanması gerekir. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur. İrtifakla ilgili kamulaştırma, taşınmazın zemininin mülkiyetine ilişkin bulunmadığından idarenin zilyet adına hareketle mülkiyeti tapu siciline onun lehine tescil ettirip üzerine irtifak tesisi imkanı da yoktur.
Mahkemenin tescile ilişkin kararlarının kesin olması, sadece kamulaştırılan tapulu taşınmazların -Yasanın 10 uncu maddesine göre- tesciline ilişkin hükümler bakımından söz konusu olup, tapuda kaydı bulunmayan taşınmazların 19. madde uyarınca idare adına tesciline ilişkin kararların kesin olacağına dair yasada bir hüküm yer almadığından bu tür tescil kararlarının temyizinin mümkün olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda irtifakın geçtiği taşınmaz tapuda kayıtlı olmadığına göre bunun üzerinden geçen irtifakın tapuya tescilinin olanaksız olduğu gözetilmeden tescil kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı, 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı yasa ile değişik 19.maddesinin yedinci fıkrasında taşınmazın hak sahipliği konusunda Hazine veya üçüncü şahıslar tarafından itiraz edilmesi halinde mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin ileride hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere idarece ilanda belirtilen bankada açılacak üçer aylık vadeli hesaba yatırılması öngörülmüştür. Hazinenin dava konusu taşınmazda hak sahipliği itirazında bulunduğu gözetilerek anılan yasa maddesi hükmü uyarınca işlem yapılması gerekirken kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.