 |
T.C
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/5881
K: 2004/6134
T: 20.09.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde alacağın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar dilekçelerinde, Köprülü Mehmet Paşa Vakfı'nın evladı olduklarının tespitine dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu belirtilerek vakfiyede günlük olarak belirlenen 650 Akçe mütevelli ücretinin ödenmesini istemişler; yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile günlük 650 Osmanlı Akçesinin dava tarihine göre Türk Lirasına çevrilip aylık olarak mütevelli ücreti olarak davacılar adına tespitine ve paranın davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dava konusu edilen Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa Vakfına ait Evaili Zilhicce 1071 Tarihli Vakfiyede; gaile fazlası evlada bırakılmamış, vakfeden eşi Ayşe'ye günlük ikiyüzelli, kızları Saliha, Hatice ve Fatma'ya günlük yüzelli'şer akçe ödenmesi kızlarının ölümü halinde bu paranın kız erkek ayrımı yapılmadan eşit olarak evlatlarına verilmesi, tevliyet ise önce oğlu Ahmet Paşa'ya günlük yüzelli akçe karşılığında bırakılmış ondan sonra önce batın şartı ile erkek evladın ekber aslah ve erşedine erkek evladın münkariz olması halinde de batın şartı getirilmeden kız evlatlarına bırakılması öngörülmüştür. Anılan vakfa ait olup Vakıflar Genel Müdürlüğünce gönderilen dosyadaki belgelerden, Vakfın 1263 tarihinde mazbutaya alındığı o tarihten itibaren teamülü kadim üzere şartlarını taşıyan evlada tevliyet ücreti ödendiği görülmektedir.
Vakıftan gaile, ücret ve vazife adlarıyla verilen bedellerin alınabilmesi için öncelikle vakfın gelirinin olması ve vakfeden ile kan bağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir.
Davacıların kesinleşen Beyoğlu 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/88-778 sayılı kararı ile dava konusu edilen Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa Vakfının evladı olduklarının tespitine karar verildiği, gerek davacıların iddiası gerekse dosyadaki bilgi ve belgelerden davacıların vakfedenin oğlu Sadrazam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın sulbünden geldikleri, vakfiyede adları geçen vakfedenin kızları Saliha, Hatice ve Fatma'nın sulbünden gelmedikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacılar vakfiyede Saliha, Hatice, Fatma'ya ve çocuklarına verilecek günlük toplamı altıyüzelli akçeyi geçmeyeceği belirtilen tahsisten faydalanmaları mümkün değildir. Davacılar ancak, vakfiyede günlük yüzelli akçe olarak tespit edilen ve vakıf 1263 yılında mazbutaya alındıktan sonra da teamülü kadim üzere vakfiyedeki şartları taşıyan evlada ödenen tevliyet ücretini isteyebilirler.
Mahkemece; yukarıda açıklandığı gibi, davacıların günlük altıyüzelli akçe evladiyet ücretine ilişkin davalarının reddine; tevliyet ücreti için de, bu ücreti almaya hak kazanan başka vakıf evlatları olup olmadığı Vakıflar Genel Müdürlüğünden sorulup, varsa onların hakları da gözetilerek yoksa tamamının davacılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken; bilirkişinin yeterli olmayan raporu esas alınarak davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.