 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2004/1449
K: 2004/1974
T: 15.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de alınan raporlar hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının ( g ) bendi uyarınca arsa niteliğindeki taşınmaz malın değeri dava tarihinden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanır ve bilirkişi kurulunca düzenlenecek gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayanılarak kamulaştırma bedeli tespit edilir. Bu madde hükmüne göre arsaya değer biçilirken emsal satışın yöredeki rayice ( sürüm değerine ) uygun bulunması koşulunun özellikle gözönünde bulundurulması zorunludur.
Öte yandan; Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamalarında kamulaştırma konusu taşınmazın kendi satışının en uygun emsal olabileceği kabul edilmektedir.
Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilmiş olan belge ve bilgilere göre, kamulaştırılan taşınmazın Adana Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 24.05.1988 tarihli 3720 sayılı kararına dayalı olarak tapuda 31.12.1991 tarihli 5930 yevmiye numaralı işlem ile satıldığı anlaşılmaktadır. Belediyeye ait bu taşınmaz satışının "geçersizliği yasa çerçevesinde ileri sürülüp iptali de sağlanmadığı cihetle" eksiksiz olarak tapuya yansıtıldığının ve bu bedelin taşınmazın gerçeğe en yakın değeri olduğunun kabulü ile değerlendirmenin bu satış fiyatına DİE toptan eşya fiyatları endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatı bulunarak güncelleştirilmesi yolu ile yapılması gerekmektedir.
Mahkemece, bu hususlar dikkate alınmadan ve Tapu Sicil Müdürlüğünden emsal olarak dosyaya getirtilen tapu kayıtlarına göre aynı nitelikteki taşınmaz satışları arasından rayice ( sürüm değeri ) uymadığı, normal koşullarda bir alım-satım olmadığı, özel amaçlı bir satış işlemi niteliği taşıdığı benzeri satışlarda gerçekleşen bedellerin karşılaştırılmasıyla açıkça anlaşılan bir taşınmaz satışının somut emsal olarak alınması suretiyle değerlendirme yapan bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428'nci maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.