 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2004/1028
K: 2004/1672
T: 4.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VAKIF SENEDİ DEGiŞİKLİĞİNİN TESCİLİ
- VAKIFLARDA ÜYELİKLE İLGİLİ DÜZENLEME
İçtihat Özeti: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 101.. maddesinde yer alan "vakıflarda üyelik olmaz" şeklindeki kuralın nasıl uygulanması gerektiği konusunda yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya ve Türk Medeni Kanununa Göre Kurulan Vakiflar Hakkındaki Tüzük hükümleri değiştirilip yürürlüğe girinceye kadar, bu yasanın yürürlüğe girdiği günden önce kurulmuş olan ve senetlerinde üyelikle ilgili düzenleme bulunan vakifların; senetlerinde sadece yeni üye kaydetmemek koşulu ile eskiden olduğu gibi üyelerinin hak ve menfaat/eri, hukuki durumları, borç ve yükümlülükleri ile ilgili her türlü düzenleme, ilave ve değişiklik yapmalarında, üye sözcüğünü veya bunun türevi olan kelimeleri kullanmalarında yasalara aykırı bir cihet bulunmadığı sonucuna varılmalıdır.
Davacı Türk Kalp Vakfı'na ait vakıf senedindeki değişikliğin tescili davasına dair (Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi)nden verilen 10:6.2003 günlü ve 2003/345-715 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 4.12.2003 günlü ve 2003/7034-9445 sayılı ilama karşıVakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından karar düzeltme isteminae bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosxadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Resmi gazetede yayımlanarak 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 101. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "vakıflarda üyelik olmaz" hükmünü içeren yalın düzenleme, uygulamada ve vakıfların faaliyetlerini sürdürmelerinde duraksamaya neden olmuştur. Vakıflarla ilgili diğer yasalarda bu tür yasaklayıcı hüküm bulunmadığı gibi bundan önce yürürlükte bulunan Türk Kanunu Medenisinde de böyle bir düzenleme yer almamaktadır. Yeni yasanın 101. maddesindeki bu hükümle, senetlerinde vaktın yetkili karar organını oluşturmak ve yönetim uzvuna kaynak teşkil etmek üzere üyeliğe yer veren, özellikle amacı üyelerine destek verip onlara sosyal güvence sağlamak olan mevcut vakıfların tasfiyesi veya hemen yeni yasaya uyarlanması öngörülmemiş, başka bir deyişle bunların faaliyetlerini üyeleri olmadan sürdürmelerinin amaçlandığını gösteren bir hükme gerek bu madde gerekse 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunda yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, üyelerine destek ve sosyal güvence sağlamak amacıyla kurulup malları bu amaca özgülenmiş bulunan bir vakıfta üyeliğin kaldırılması, o vakfın tasfiyesi sonucunu doğuracağı aşikar bulunduğundan kanun koyucunun açıkça istemediği böyle bir uygulama şu halde yapılamaz. Yukarıda açıklandığı üzere yasada tasfiye ile ilgili herhangi bir hüküm de bulunmadığına göre senetlerinde üyelikle ilgili hükümler bu!unan özellikle varlığını üyelerinden alan vakıfların hükmi şahsiyetlerini devam ettirmek adına üyeleriyle birlikte faaliyetini sürdürmeleri gerekecektir. Nitekim uygulamada bunların tüzel kişilikleri ve yaptıkları işlemler yetkili idari mercilerce hukuken geçerli kabul edilmekte, muameleleri, gelir-gider ve faaliyetleri denetime tabi tutulmakta, denetim paylarıtahsil edilmektedir. Vakıflarda üyeliği yasaklayan Türk Medeni Kanunu hükmü ile ilgili olarak mevcut ve yeni kurulacak vakıflar bakımından uyulacak esasların, uygulamada duraksamaya meydan verilmemesi ve birlik sağlanması için Tüzük'de gösterilmesi gerekirken yetkili ve görevli idare tarafından henüz bu konuda tüzük değişikliği gerçekleştiriimiş değildir., Bu bakımdan mevcut vakıfların, günün gelişen ve değişen koşullarına uyum sağlamak için vakıf senetlerinde üyelikle ilgili olarak da gerekli görecekleri değişiklikleri, tüzük hükümleri çıkarılıp yürürlüğe girinceye kadar yapabileceklerinin kabul edilmesi gerekir. O halde anılan yasa maddesinin uygulamasında ortaya çıkan güçlük ve belirsizliğin giderilmesi bakımından "vakıflarda üyelik olmaz" şeklindeki kuralın nasıl uygulanması gerektiği konusunda yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya veya Türk Medeni Kanununa Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzük hükümleri değiştirilip yürürlüğe girinceye kadar, bu yasanın yürürlüğe girdiği günden önce kurulmuş olan ve senetlerinde üyelikte ilgili düzenleme bulunan vakıfların; senetlerinde sadece yeni üye kaydetmemek koşuluyla eskiden olduğu gibi üyelerinin hak ve menfaatleri, hukuki durumian, borç ve yükümlülükleri ile ilgili her türlü düzenleme ilave ve değişiklik yapmalarında, üye sözcügünü veya bunun türevi olan kelimeleri kullanmalarında yasalara aykırı bir cihet bulunmadiğı sonucuna varılmalıdır. Öte yandan, Türk Medeni Kanununun 101. maddesinin üçüncüfıkrasındaki düzenlememin, anılan yasanın yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra kurulan vakıflarla ilgili olarak uygulanması gerekeceğinde ,şüphe yoktur. Açıklanan. nedenlerle vakıf senedindeki üyelikle ilgili düzenleme konusunda mahkemece verilen kararda ve bunun onanmasınailişkin Dairemiz kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. madd~sindeki yazılı hallerden hiç birine uymadığındap vaki düzeltme isteğinin (REDDINE) ve 111.410.000 lira para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine 4.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.