 |
T.C
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/9856
K: 2004/249
T: 22.01.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI
- BİLİRKİŞİ RAPORU
İçtihat Özeti:" Mahkemece ayrı ayrı zamanlarda keşfe gidilmiş olduğuna ve ayrı ayrı bilirkişi kurulları oluşturulduğuna göre her iki raporda bilirkişilerin aynı kelimeleri kullanmış olmaları hayatın olağan akışına aykırı olup, 2. bilirkişi kurulunun herhangi bir değerlendirme yapmadığı sonucunu doğur. Kamulaştırma Kanunu'na aykırı olan bu rapora dayanılarak hüküm tesisi mahkeme kararının saygınlığına olduğu kadar geçerliliğine de etkilidir.
2942 s. KamulaşürmaK/15,11
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
1-Hükme esas alınan bilirkişi ek raporları sadece bilirkişilerin kimlikleri ve imzaları ayrı olmak üzere yekdiğerinin aynısıdır.
Mahkemece ayrı ayrı zamanlarda keşfe gidilmiş olduğuna ve ayrı ayrı bilirkişi kurulları oluşturulduğuna göre her iki raporda bilirkişilerin aynı kelimeleri kullanmış olmaları hayatın olağan akışına aykırı olup, esasen raporda fotokopi ile çoğaltılmış olduğuna göre 2. bilirkişi kurulunun herhangi bir değerlendirme yapmadığı ve bu suretle yasanın 15. maddesinin 11. fıkrası hükmünün yerine getirilmediği sonucuna varmak gerekmiştir.
Bu suretle çoğaltılan bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm tesisi mahkeme kararının saygınlığına olduğu kadar geçerliliğine de etkilidir.
Bu nedenle ikinci bilirkişi ek raporu geçersiz ve yok hükmünde olduğundan mahkemece sözü edilen bilirkişi kurulundan yasaya uygun incelemeyi içerir ek rapor alınmalıdır.
2-Bozma ilamının (1) numaralı bendinin 3. paragrafında taşınmazda bulunan ağaçların normal sıklıkta kaplayacakları alan İl Tarım Müdürlüğünden sorularak belirlenip bu bölümlerin karışık meyve bahçesi kalanının açık tarla ziraatine göre değerlendirilmesi gerektiği açıklanmıştır. Bozma üzerine İl Tarım Müdürlüğünden yazı getirtildiği açıklanmış ise de dosyada mevcut değildir. Ancak Dairece incelenen mahkemenin 2002/733-2003/492 sayılı (Dairenin 2003/9859-2004/248) dosyasında bulunan İl Tarım Müdürlüğünün 15.4.2003 tarihli yazısı dikkate alındığında taşınmazda bulunan ağaçların türüne göre normal sıklıkta dikildiğinde dekara kaç ağaç düştüğü açıklanmamış her yaş itibariyle mevcut beher ağacın kapladığı alan tek tek bildirilmiş olup davacı tarafın rapora itiraz dilekçesine ekli olarak sunulan aynı kurumdan alınmış 27.9.2002 tarihli yazı ile de çelişkilidir. (15.4.2003 tarihli yazıda 40 yaş beher ceviz ağacı 113 m2 yer kaplar iken 27.9.2002 tarihli yazıya göre 91 m2 yer kaplamaktadır) Mahkemece, taşınmazlarda bulunan her ağaç türü yönünden normal sıklıkta ve tekniğine uygun olarak dikildiğinde dekar başına düşen ağaç sayısının İl Tarım Müdürlüğünden sorulup bu yazının cevabı esas alınmak suretiyle mevcut ağaçların taşınmazda kaplayacağı belirlenecek alanı karışık kapama meyve bahçesi, kalanını da açık tarla ziraatine göre değerlendirme yapan ek bilirkişi raporları alınarak hasıl olacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 22.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.