 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2003/6901
K: 2003/8340
T: 30.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü;
Dava, Ocak-Aralık 2001 döneminde aylık aidatların davalı tarafından tespit edilenden az ödenmesi nedeniyle eksik kalan aidatın, gecikme tazminatının ve ihtarname masrafının tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
l-Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde banka makbuzu da eklemek suretiyle davaya konu asıl borç miktarı olan 60.000.000 TL' yı yatırdığını bildirmiş ve 14.12.2001 tarihli işletme defterinin 20. ve 21. sayfalarında da bu husus destekleyici ödeme kaydı bulunduğu halde bu konuda incelem yapıldığına dair bir açıklamayı içermeyen eksik bilirkişi raporun dayanılarak hüküm kurulmuş olması,
2 -Avukatlık Yasasının (değişik) 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemlerle diğer işlemlerden alınacak avukatlı ücretinin asgari haddini gösteren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin hazırlanacağı öngörülmüş olup, bu ücrete avukatlı ücretinin dışında kalan katma değer vergisi uygulanacağına ilişki bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mahkemeler yasa hükümleriyle bağlı olup, yasada yer almayan bir hususu düzenleyen tarifeye gör karar vermeleri hukukun genel kurallarına aykırılık teşkil eder.
Buna göre salt Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde gösterile vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yasada öngörülmeyen katm değer vergisinin de bu ücrete de eklenmesi yolunda hüküm kurulmas ve Avukatlık Yasasının l64/son maddesi hükmünün yorumlanmasında hataya düşülerek vekalet ücretinin taraflar yerine doğrudan avukat ödenmesine karar verilmesi,
Doğru gorülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.