 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2003/5088
K: 2003/6397
T: 15.9.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VAKIF SENEDİ DEĞİŞİKLİĞİNİN TESCİLİ
- MÜDAHALE TALEBİ
- DERDEST DAVA
İçtihat Özeti: Vakıf senedinde yapılmak istenİlen değişikliğin tescili istemini içeren başvuru bir dava niteliğinde olmadığı gibi, 3. kişilerİn yargılamada davııya müdahil olarak kntılmaları da söz konusu olmayacağından, mahkeij1enin tesdIe ilişkin bu kararını, müdahale talebinde bulunanların temyiz etme hakları da bulunmamaktadır.
Davacı vakfa ait senedin bazı maddelerinin değiştirilmesine İlişkin olarak yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alman kararların iptali için açı1an ve derdest olan davanın ön mese1e olarak kabul edilerek sonucunun beklenmesi gerekir.
(4721 s. MK. m. 102,103)
(MK.Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük m. 5)
Dava dilekçesinde vakıf senedinde yapılmak istenilen değişikliğin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Davaya müdahale talebinde bulunanlar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
4721 sayılı Medeni Kanunun 102 ve 103 ile Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 5. maddeleri dikkate alındığında, tescil isteminiiçeren başvuru bir dava niteliğinde olmadığı gibi 3. kişilerin böyle bir yargılamada davaya müdahilolarak katılmaları da söz konusu çleğildir. Gerçekten Medeni Kanunun 103. maddesi hükmü incelendiğinde. sadece Vakıflar Genel Müdürlüğü mahkemece verilen tescil kararının teblıği üzerine bir ay içerisinde ancak temyiz yoluna başvurabilecek iken, kendilerini ilgili olarak gören kişilerin dava niteliğinde olmayan böyle bir ihtilafsız kazai işleme müdahilolarak katılmaları da mümkün değildir. Sözü edilen Tüzüğün 5. maddesinin 5. fıkrasına göre, mahkeme esas itibariyle evrak üzerinde karar vermek durumunda olup, gereken hallerde vakfedeni ve diğer ilgilileri bu inceleme sırasında dinleyebilir ise de, mahkemenin böyle bir yola girmesi, "ilgililer" deyimi kapsamında olan kişilerin menfaatları haleldar olduğu gerekçesi ile vakıf senedi değişikliğinin tesciline karşı gelmeleri ve davanın kabulüne karar verilmesi halinde. de temyize başvurmaları hakkını vermez. ııgililerin mahkemece dinlenmeleri tescile ilişkin işlemin mahkemece değerlendirilmesine yönelik olup, çekişmesiz kaza işlemi niteliğindeki bu davada bu kişilerin tarafolmalarını gerektirmez. Hal böyle olunca. mahkemenin bu kişilerin müdahale taleplerinin reddi doğrudur.
Bütün bu hususlar dikkate alındığında, mahkemenin tescile ilişkin kararını temyiz eden müdahale talebinde bulunanların bu ihtilafsız kaza işleminde kendilerine taraf ya da müdahil sıfatı izafesinin mümkün olmadığı için kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır.
Bu kişilerin, vakıf senedinin değiştirilmesi nedeniyle hukuki menfaatlerinin ihlal edildiği kanısında bulundukları takdirde yasada öngörülen hukuki yollara başvurabilecekleri tabiidir.
Bu itibarla tescil kararını temyiz eden müdahale talebinde bulunanların temyiz istemlerinin REDDİNE,
2- Vakıflar Genel Müdürlüğünün temyizine gelince;
Davacı vakfa ait senedin 7, 9 ve 12. maddelerinin değiştirilmesine ilişkin olarak 9.12.2002 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların iptali için Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, davanın derdest olduğu anlaşılmakta olup; sözkonusu davada verilecek kararın bu davanın sonucunu etkileyeceğinden ön mesele kabul edilerek dava soneunun beklenmesi gerekirken buna uyulmadan davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları, bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.