 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2003/4380
K: 2003/7493
T: 13.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar dilekçelerinde; murisleri Hasan Ö...'ın 1.2.1985 tarihinde Türkiye Halk Bankasında çalışmaya başladığını ve davalı vakfa üye olduğunu, 7.1.1995 tarihinde ise 7.1.1995 tarihinde ise zimmet suçlaması ile bankadaki işinden ve vakıf üyeliğinden çıkarıldığını, yargılandığı ağır ceza mahkemesinde beraat ettikten sonra idare mahkemesi kararı ile tekrar bankadaki görevine döndüğünü vakfa üyelik başvurusunun haksız olarak reddedildiğini, 8.6.1997 tarihinde de vefat ettiğini, üyelik talebi kabul edilmiş olsaydı vakıf senedine ve yönetmeliğine göre ölüm yardımına, ölüm tazminatı öğrenim ve sağlık yardımı,
ek emeklilik aylığı ödeneceğini ileri sürerek; fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla açılan iki davada toplam olarak 1.918.964.476 lira tazminatın davalıdan faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, vakfa üye olmayan kişiye yardım yapılmasının söz konusu olamayacağını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıların murisi Hasan Ö...' ın davalı vakfa yaptığı üyelik talebinin, reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile bilirkişilerce hesaplanan toplam 815.282.641 TL. tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların murisi Hasan Özkan, zimmet suçlaması ile bankadaki görevinden ve davalı vakıf üyeliğinden çıkarılmış zimmet suçundan dolayı ağır ceza mahkemesinde yargılandıktan sonra idare mahkemesi kararı ile bankadaki görevine dönmüştür. Daha sonra davalı vakfa üyelik için yaptığı başvurusu vakıf senedinin 17. maddesi uyarınca vakıf temsilciler kurulunca yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Böylece davacıların murisinin vakfa üye olarak kabul edilmediği, diğer bir anlatımla üyelik statüsünü kazanmadan öldüğü anlaşıldığından ve ayrıca vakfa üye olmayan kişilerle miracılarının, vakıf senedinde üyelerin yararlanacağı belirtilen yardım ve tazminatları almaları mümkün bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi
gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün
HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin uçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.